Bakan Yardımcısı Yelkenci, konuşmasına “Oku-Yorum Yazı-Yorum” projesinin manalı bir kademeye ulaştığını vurgulayarak başladı. “Kültürümüzün derin köklerinden beslenen kelamlı ve yazılı mirasımızı genç nesillerle buluşturmak; onları düşünmeye, yazmaya ve üretmeye teşvik etmek hedefiyle başlattığımız Oku-Yorum Yazı-Yorum projesi, bugün manalı bir basamağa ulaştı. Genç zihinlerin kalemle kurduğu bu seyahatte sizlerle tıpkı heyecanı paylaşmaktan büyük bir memnunluk duyuyorum” diyen Yelkenci şunları söyledi:
“Geride bıraktığımız bu süreçte gördük ki kültürel ve edebî mirasımız sırf tarihî bir bedel değil; birebir vakitte toplumsal hafızamızın taşıyıcısı, kimliğimizin inşa edici ögesi ve çağdaş medeniyet yürüyüşümüzün sağlam desteklerinden biridir. Bu bağlamda Oğuz Kağan, Ergenekon, Göç, Manas, Satuk Buğra Han ve Battal Gazi destanları üzere kelamlı ve yazılı kültür miraslarımız; kültür transfer kuramı, edebî sosyoloji ve kültürel kimlik inşası açısından kıymetlendirilmesi gereken son derece değerli kaynaklardır. Bu eserler yalnızca geçmişin değil, birebir vakitte bugünün ve yarının da kelamı. Bu noktada “Destanlarımı Çiziyorum” isimli çizgi roman yarışı da gençlerin kültür mirasını farklı anlatım yollarıyla tekrar yorumlaması açısından büyük bir kazanım. Öğrencilerimiz, destanlarımızı sırf yazılı metinler olarak değil, görsel anlatım teknikleriyle de işleyerek çağın tabir biçimlerine ustalıkla uyarlamışlardır. Bu sayede, kültür transferi yalnızca sözcüklerle değil; çizgilerle, imgelerle, estetik dokunuşlarla zenginleşti.
METİNLERİN TARİHÎ BAĞLAMINI KAVRAMAK ÖNEMLİ
Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, geçmişin irfanıyla geleceğin bilimsel dünyasını buluşturan bütüncül bir eğitim modeli. Projemizin en bedelli taraflarından biri, gençlerimizin sırf metinleri okumakla kalmayıp o metinlerin tarihî bağlamını, pahalar dünyasını ve insan merkezli hikmet anlayışını kavramaya başlamış olması. Çünkü çağdaş eğitim yaklaşımlarında, öğrencilerin bilişsel kazanımları kadar duyuşsal ve kıymet temelli kazanımları da merkeze almak gereklidir. İşte biz, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ni tam da bu anlayış üzerine inşa ettik. Model, kozmik bilgi ile ulusal ve manevi pahaları harmanlayan, insanı merkeze alan, geçmişin irfanıyla geleceğin bilimsel dünyasını buluşturan bütüncül bir eğitim modeli. Bu çerçevede kültür transferi, edebî çözümleme, paha eğitimi, yaratıcı yazma ve çizgiyle anlatım maharetleri üzere ögeler birbirini tamamlayan biçimde ele alınıyor; gençlerimizin çok taraflı, estetik hassaslığı gelişmiş ve mana odaklı bireyler olarak yetişmesi hedefleniyor. Bu projelerde ortaya konan bildiriler, yapılan okumalar, yazılan metinler ve çizilen eserler, Türkiye Yüzyılı Maarif Modelimizin hedeflediği düşünen, üreten, kökleriyle barışık ve üniversal bedellere açık insan profilinin oluşmasına katkı sunan değerli çıktılar oldu.”