Ülkü Hilal Çiftçi: Yılmaz Hoca’dan çok şey öğrendim

◊ “Kayıp Kamyon” sinemanız vizyona girdi. Nasıl geçti çekimler?

– Çok eğlenceli geçti. Ben de birçok sahneyi çekerken bile, izlemek için sabırsızlandım. Takım, oyuncular her şey çok hoştu. Çekimler 1.5 ay sürdü. İnanılmaz eğlenceli geçti. Aslında Bülent abi (Bülent Emin Yarar), Uzman abi (Yetkin Dikinciler), Beğenilen abla (Gözde Cığacı) inanılmaz eğlenceli beşerler.

Filmin setinden evvel 1.5 ay da bir prova süreci oldu. Oynadığım Zeynep karakteri ukulele çalıyor ve müzik söylüyor. Sinemada söylediğim birkaç müzik var. Onların çalışmaları, şan dersleri oldu. Ben ukulele çalmayı daha evvelce biliyordum lakin sıkıntı müzikler vardı ukulele çalmak için. Bu yüzden prova süreci uzun sürdü. Toplamda 3 aylık müddet boyunca çok hoş bir iş çıkardık.

◊ Ukuleleyi çalmayı nasıl öğrendin?

– Ben bağlama da çalıyorum. Bağlamayı da babam sayesinde öğrendim. Biz bir arada türkü dinlemeyi çok severiz. Ukulele çok tatlı bir alet, ona da ilgim vardı. O yüzden 2 sene evvel öğrendim.

◊ Bir yandan müzikle de ilgileniyordun. Rol aldığın projelerde müzik da söylüyorsun. İki istikametini de ön planda tutmak şuurlu tercih ettiğin bir durum mu?

– ‘İnci Taneleri’nden örnek vermem gerekirse; aslında senaryoyla alakalı o denli bir planımız yoktu. Instagram’ımda ‘1923 Müzikali’nden şarkı söylediğim bir Öykü paylaşmıştım. Yılmaz Hoca (Erdoğan) da bunu görmüş, çok beğendi ve “Sana bu türlü bir sahne yazmak istiyorum” dedi. Sinemadaki rol ise tesadüf oldu. Senaryo çok evvelce muhakkaktı.

AYÇA DA ASİLİĞİNİ KIRDI

◊ İki farklı nesil çatışması var sinemada. Sen de bunu kendi hayatında yaşıyor musun?

– Alışılmış ki. Z jenerasyonu yani benim neslim bulunduğumuz yüzyıla ayak uydurmaya, yeni şeyler denemeye, yeni şeyler yapmaya çok eğilimli aslında. Ben de öyleyim. Bu yüzden denemek yapmak istediğim çok fazla şey var. Alışılmış ki jenerasyon çatışmaları da oluyor vakit zaman.

◊ Bu sinemada seni en çok çeken ne oldu? Başrol olman mı mesela?

– Ben başrol olup olmamaya bakmam aslında. Bana bir şeyler katacaksa ve ilgimi çekiyorsa sinema, dizi, reklam hiç fark etmez, deneyimlemek ve yer almak isterim. Bu sinemada de hiç o denli başrolüm diye özel bir heyecanım olmadı. En çok cezbeden Ehil abi ve Bülent ağabeyle rol almamdı. Zira onlar çok tecrübeli ve onlardan öğrenecek çok fazla şeyim olduğunu zati biliyordum. Bu beni çok keyifli etti.

◊ Daha 15 yaşındasın ve şahane beşerlerle çalıştın. Sence bunu hangi yönünle başardın?

– Biraz talih, bir de etrafımdaki insanların çok tesiri var. Benim ailem en büyük destekçimdi. O yüzden ne istediğimi bilecek durumdaydım. Menajerim Beğenilen Yılmaz da hem maddi hem manevi olarak arkamdaydı.

◊ ‘İnci Taneleri’nde birinci kısımlarda asi bir genç kız olarak gördük seni. Sen asi misin?

– Asi değilim fakat dolu dolu yaşamayı çok seven bir beşerim. Ayça karakteri de dizide asiliğini kırdı Azem ile birlikte.

◊ Ayça karakterinin annesiyle çatışmaları dikkat çekiyordu. Senin annenle ortan nasıldır?

– Benim annem dünya tatlısı bir insan. Hiç çatışmam olmadı. Doğduğumdan bu yana annemle tahminen 2-3 defa tartışmışızdır. O yüzden çok şanslıyım.

OYUNCUYUM DİYE EKSTRA İLGİ GÖRMÜYORUM

◊ ‘İnci Taneleri’nde ustalarla çalışıyorsun. Sana ne kattı dizi?

– Yılmaz (Erdoğan) hocadan çok fazla şey öğrendim. Aile hayatı hakkında bile. Bana çok takviye veren ve bağlantımızın çok güçlü olduğu biri. Onunla çalışmak da benim için çok büyük bir baht oldu. Dizi de çok hoş devam ediyor.

◊ Bir yandan okulu yürütmek zorlamıyor mu seni?

– Mimar Sinan Hoş Sanatlar Lisesi’nde okuyorum. Şu anda 10’uncu sınıftayım. Sinemanın çekilme basamağında tıpkı vakitte ‘İnci Taneleri’, okul ve müzikal de vardı. Sıkıntı ve inanılmaz ağır bir periyottu benim için. Bir biçimde hepsini bir ortada yürütüyorum, öğretmenlerim de çok takviye oluyor.

◊ Arkadaşların ortasında tanınan misin?

– Oyuncuyum diye ekstra bir ilgi görmüyorum. Sanırım o durum evvelden yaşanıyordu. Herkes üzere ben de arkadaşlarımla olağan bir biçimde bağlantı kuruyorum.

GEZMEYİ VE YEMEĞİ SEVİYORUM

◊ 15 yaşındasın lakin çok uygun projelerde yer aldın, almaya da devam ediyorsun. Mesleğinle ilgili en büyük hayalin nedir?

– Kendi yazdığım senaryoyu sinema olarak kendim çekmek istiyorum. En büyük hayalim bu. Bir de yurtdışında müzikal tiyatro okumak istiyorum.

◊ İş dışında en çok ne motive eder seni?

– Dans etmeyi çok seviyorum. Aslında çok hareketli bir beşerim. En büyük hayalim bale yapmaktı küçükken, o içimde ukde kalmıştır. O yüzden biraz çağdaş dans yapıyorum. Müzik söylüyorum, cover’lar yapıyorum. Gezmeyi ve yemek yemeyi çok seviyorum. Dolu dolu yaşamak hayat mottom.