ABD Başkanı Donald Trump’ın en yakınında bulunan, idare içinde en tesirli isimlerden biri haline gelen, devletin en mahrem kurumlarında liderden aldığı sınırsız yetkiyle “devlet verimliliği” ismi altında birçok karara imza atan dünyanın en varlıklı insanı Elon Musk için kendi şirketlerinde yaşadığı ekonomik problemler ve deneyim ettiği global prestij kaybı sonrası ayrılık vakti gelmiş üzere görünüyor. Bu hafta ABD medyasında çıkan “Trump, yakın grubuna Musk’ın önümüzdeki aylarda ayrılacağını söyledi” haberleriyle Washington çalkalanırken, ABD Başkanı da konuyu doğrularcasına bir açıklamada bulundu.

‘YAPTIKLARINI BEĞENİYORUM AMA…’

Türkiye saatiyle dün sabaha karşı Miami’ye giderken uçakta açıklamalarda bulunan Trump, Musk’ın geleceği ile ilgili tezler hakkında konuştu. “Elon fantastik biri ve onun bir vatansever olduğunu düşünüyorum. Bence aşikâr bir mühlet daha kalacak ve sonra işine geri dönmek isteyecek. Onun da yönetmesi gereken şirketleri var” diyen Trump, savları bir nevi doğrulamış oldu. Musk’ın önümüzdeki süreçte ayrılmasının ortalarında bir sıkıntıdan dolayı olmadığını da açıklığa kavuşturmaya çalışan ABD Başkanı, dünyanın en zengin iş beşerinin “özel devlet görevlisi” olduktan sonra “Devlet Verimlilik Departmanı” kapsamında çok âlâ bir iş çıkardığını söyledi. Trump, “Birincisi, onu beğeniyorum. İkincisi, kusursuz bir iş çıkarıyor. Üçüncüsü, o bir vatansever. Bu yüzden bu misyonu yapıyor ve biliyorsunuz, onun kalabildiği kadar kalmasını istiyorum lakin ayrılması gereken bir nokta olacak” dedi.

NEFRET FİGÜRÜ OLMUŞTU

Musk’ın siyasete girdikten sonra keskin açıklamaları, ayrıştırıcı olarak görülen usulü ve bilhassa Almanya ve İngiltere üzere ülkelerin iç siyasetine karışmaya başlaması, dünyanın en varlıklı ve bazılarına nazaran en başarılı iş insanı olarak görülen Musk’ın popülaritesinin yerini giderek nefrete bırakmasına sebep oldu. Elektrikli araç şirketine yönelik ABD’de ve Avrupa’da boykot başlatılırken, bilhassa Amerika’da birçok kentte araç bayilerine akınlar düzenlenmesi, vandalizm olayları ve insanların otomobillerine ziyan verilmesi Musk’ı güç durumda bıraktı. Öte yandan elektrikli otomobil şirketinin payları 2025 yılının birinci çeyreğinde yüzde 13 paha kaybetti ve Musk’ın şahsî servet kaybı 100 milyar doları geçti.

DEVLETTE AGRESİF POLİTİKA

Devletteki israfı azaltma ve verimlilik sağlama emeliyle Trump’ın danışmanı durumuna getirilen ve “özel devlet görevlisi” statüsü altında çalışan Musk, 20 Ocak’tan bu yana epeyce agresif bir siyaset izledi. Birçok kurumun hassas ve kapalı sistemlerine erişim isteyen Musk, birçok devlet kurumunda on binlerce kişinin de işten çıkarılması planlarında başrol oynadı. Atakları mahkemelere taşınan ve Trump idaresi için ek baş ağrısı yaratan Musk’ın, Trump’ın kabinesinde de kimi sıkıntılar yaşadığı bildirilmişti. Bilhassa geçtiğimiz haftalarda bir kabine toplantısında Musk’ın ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio ile Trump ve öbür kabine üyelerinin önünde arbede ettiği haberleştirilmişti.

WISCONSIN’DE KAYBETTİ

Bağımsız araştırma şirketi Open Secrets’a nazaran yalnızca 2024 yılında Trump ve Cumhuriyetçi Parti’ye 291 milyon dolar verdiği ortaya çıkan Musk, şahsî servetini siyaset alanında kullanmaya devam ediyor. En son 1 Nisan’da Wisconsin’de gerçekleştirilen Yüksek Mahkeme seçimlerinde muhafazakâr yargıç adayının kampanyası için 20 milyon dolardan fazla harcayan Musk, seçimlerin liberal aday tarafından kazanılmasına pürüz olamadı. Şahsi olarak miting dahi gerçekleştiren iş insanı, yuhalandıktan sonra bu protestocuları “(George) Soros ajanı” olmakla suçladı.

BİR DARBE DE AB’DEN

– ABD’de Tesla’nın maruz kaldığı boykot ve vandalizm olayları nedeniyle güç günler yaşayan Musk’a bir darbe de Avrupa Birliği’nden gelebilir. Amerikan New York Times gazetesi, AB’nin Musk’ın toplumsal medya platformu X’e, yasadışı içerik ve yanlış bilgilendirmeyle gayret maddelerini ihlal ettiği için “büyük cezalar” hazırladığını argüman etti.  NYT’ye konuşan kaynaklar X’e verilecek para cezasının 1 milyar doları aşabileceğini belirtiyor. Muhtemel bir cezanın ticaret krizi ve Ukrayna konusundaki uyuşmazlıkların ortasında Brüksel-Washington sınırını yeterlice gerebileceği öngörülüyor.