İran’ın ortacılar üzerinden müzakereleri tercih ettiğini söz eden Trump, bunun artık gerçek bir formül olmadığını savundu. Trump, İran’ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney’e bir mektup göndererek, nükleer müzakereler için davette bulunduğuna dikkat çekerek, Tahran’ın bu çağrıyı reddetmesi durumunda askeri seçeneklerin masada olduğunu ilettiğini belirtmişti.

Trump, geçen hafta yaptığı bir öteki açıklamada İran’ın nükleer silah geliştirme eforlarından vazgeçmemesi durumunda “bombalanabileceğini” söyledi. Hamaney ise ABD’nin tehditlerinin hiçbir sonuç vermeyeceğini vurgulayarak, “İran’a karşı bir adım atılması halinde karşılık verilecekleri” ihtarında bulundu.

ABD ve başka Batılı ülkeler, İran’ı nükleer silah peşinde koşmakla suçluyor. Tahran idaresi ise bu savları reddederek uranyum zenginleştirme faaliyetlerinin sadece sivil gayelerle yürütüldüğünü savunuyor.
Air Force One’da gazetecilere konuşan Trump, şu tabirleri kullandı:

“Doğrudan görüşmeler yapmamızın daha uygun olacağını düşünüyorum. Bence bu halde daha süratli ilerleme kaydederiz ve karşı tarafı şu an olduğundan çok daha yeterli anlarız. Bence kaygılılar, kendilerini savunmasız hissediyorlar. Bu türlü hissetmelerini istemiyorum. Sanırım görüşmek istiyorlar.”

İRAN GÖRÜŞME KAİDESİNİ AÇIKLADI

AFP’nin haberine göre, İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, geçen hafta yaptığı açıklamada, Tahran’ın Washington’un İran’a yönelik siyasetinde bir değişiklik olmadığı sürece ABD ile direkt görüşmelere girmeyeceğini belirtti.

Trump, başkanlığının birinci periyodunda selefi Barack Obama tarafından 2015’te müzakere edilen nükleer mutabakattan çekilerek, İran’a yönelik ağır yaptırımları tekrar uygulamaya koymuştu. Tahran ile dünya güçleri ortasında imzalanan bu muahede, yaptırımların hafifletilmesi karşılığında İran’ın nükleer faaliyetlerini sınırlamasını öngörüyordu.