ABD merkezli The Atlantic dergisi editörü Jeffrey Goldberg, 11 Mart’ta Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz tarafından ezkaza Yemen’deki savaş planlarının konuşulduğu bir iletileşme zincirine dahil edilmiş, yaşanan güvenlik ihlali günlerce ABD gündeminden düşmemişti.

YANLIŞLIKLA EKLENDİĞİ ORTAYA ÇIKTI

Yaşanan skandal, Beyaz Saray’da soğuk rüzgarların esmesine neden olurken, Waltz’ın Signal iletileşme uygulamasındaki küme sohbetine öbür birini dahil etmek isterken ezkaza Goldberg’i eklediği ortaya çıktı.

The Guardian’ın mevzuya ait 3 bireye dayandırdığı habere nazaran, Goldberg açıklayana kadar kimse tarafından fark edilmeyen hatanın ardından, ABD başkanı Trump yaşanan güvenlik ihlalinden daha çok gazetecinin numarasının Waltz’un telefonunda kayıtlı olmasına sonlandı.

GOLDBERG’İN NUMARASINI NASIL KAYDETTİ?

Trump’ın kovmayı düşündüğü argüman edilen Waltz, skandalın akabinde “adli inceleme” altına alındı. Kaynaklara nazaran, savaş planlarının deşifre olmasına kadar uzanan süreç, Goldberg’in Trump’ın kampanyasını eleştirdiği bir haberle başladı.

Trump’ın kampanya grubu, Goldberg’in haberine karşı çıkabilmek için Waltz’a başvurdu. Goldberg’in e-posta adresi, Trump’ın Ulusal Güvenlik Sözcüsü Brian Hughes’a iletildi. Hughes ise Goldberg’in telefon numarasının da yer aldığı e-posta iletisini olduğu üzere Waltz’a aktardı.

Beyaz Saray’a nazaran, Waltz Goldberg’in numarasını bir güncelleme sırasında telefonuna ‘yanlışlıkla’ ekledi ve Goldberg’i hiç aramadı.

SEMPATİ TOPLADI

Trump, “Signalgate” skandalının yaşanmasından bir gün sonra Waltz’u savundu. Waltz ise Goldberg ile hiç tanışmadığını ya da bağlantı kurmadığını belirterek numaranın kayıtlı olmasının telefonundaki teknik bir durumdan kaynaklandığını savundu.

Ancak Goldberg, Waltz’u tanıdığını ve irtibat kurduklarını tez ederek “Mike Waltz ile olan bağım hakkında, onu tanıdığımı ve onunla konuştuğumu söylemenin ötesinde bir yorum yapmayacağım.” dedi.

Kovulmanın eşiğine gelen Waltz, yaşananların sorumluluğunu üstlenirken, incelemeler sırasında Trump bilgilendirildi.

Guardian’a nazaran Waltz ayrıyeten, sızıntının yaşandığı uygulamanın Signal olması nedeniyle Trump’ın sempatisini kazandı. Trump, farklı kurumlar ortasında anlık irtibatın sağlanması için alternatif olmadığı gerekçesiyle Biden idaresini eleştirmiş,  Beyaz Saray’daki geçiş periyodu mühletince de Signal uygulamasının kullanılmasını  istemişti.

 NELER YAŞANDI?

ABD’li gazeteci Goldberg, ezkaza Yemen’deki savaş planlarının konuşulduğu bir iletileşme zincirine dahil edilmişti.

Goldberg, dün “Trump idaresi ezkaza savaş planlarını iletiyle bana gönderdi” başlığıyla kaleme aldığı yazıda, kendisinin evvel ulusal güvenlik yetkililerinin yer aldığı bir Signal kümesine eklendiğini, daha sonra Hegseth’in kümeye gönderdiği iletide, Yemen’e düzenlenecek taarruzlara ait ayrıntıların yer aldığını açıklamıştı.

ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı Mike Waltz’ın 11 Mart’ta Signal’de kendisiyle temas kurduğunu ve iki gün sonra Yemen’deki Husilere karşı taarruzları tartıştıkları “Houthi PC Küçük Grubu” isimli bir iletileşme zincire katılmaya davet edildiğini belirten Goldberg, yazısında, “ABD ulusal güvenlik yetkilileri, Yemen’de yaklaşan askeri taarruzlarla ilgili bir küme sohbetine beni de dahil ettiler. Evvel bunun gerçek olduğunu düşünmedim. Bir mühlet sonra bombalar düşmeye başladı.” sözlerini kullanmıştı.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Kurulu Sözcüsü Brian Hughes ise olayı teyit etmişti.

ABD Başkanı Donald Trump, konuyla ilgili kendisine yöneltilen bir soruya, “Bu bahis hakkında rastgele bir bilgim yok.” cevabını vermişti.