80 yaşında hayatını kaybeden oyuncu, direktör, mütercim ve müellif Ahmet Levendoğlu için Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) merasim düzenlendi. Levendoğlu’nun naaşı, merasimin akabinde Zincirlikuyu Mezarlığı’nda defnedildi.

20 yıl evvel konservatuvardan arkadaşı olan Salih Bademci ile kendi tiyatrolarını kuran Davet Şensoy, şimdilerde “Gece Diyarı” oyunuyla seyirci karşısına çıkıyor. Bir yandan da eşi Buse Arslan’la Yaz ismini verdikleri kızlarını kucaklarına almak için gün sayan ünlü oyuncuyla hem tiyatro projesini hem de aile yaşantısını konuştuk.

Çocuklar bu hafta ‘Zeytin’in Bilmeceler Ormanı’, ‘Ne Olacağım Ben’, ‘Karlar Ülkesi-Operasyon A’ tiyatro oyunlarıyla ve ritim atölyesinden bilim gösterisine eğlenceli etkinliklerle buluşacak.

Türk pop müziğinin usta ismi Kayahan, doğum gününde kızı tarafından anıldı. Babasının mezarına giden Beste Açar, ‘Artık memnun olduğunu hissediyorum’ dedi.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü nedeniyle bir toplumsal medya bildirisi yayınladı. Tiyatronun eğitimde özel bir yeri olduğuna dikkat çeken Tekin, bildirisinde şu sözlere yer verdi:

Mine Çayıroğlu, 22 yıl ortadan sonra ‘Küçük Gözyaşı Güvercini Frida Kahlo’ isimli oyunla tiyatro sahnesine döndü. 20. yüzyılın önde gelen ressamlarından Frida Kahlo’ya hayat veren oyuncu, “Fiziksel ve ruhsal benzerliklerimiz olduğunu düşünüyorum” dedi.

Oyuncu Fatih Zenginoğlu “Diş Perileri ve Mikroplar” isimli çocuk oyununun yapımcılığını üstlendi. Oyunda yalnızca bayanlara yer veren Zenginoğlu, “Bu ülkede çocukları ve hayvanları düşünen yalnızca bayanlar. O yüzden biz de oyuncularımızın hepsini bayan oyunculardan seçtik” diye konuştu.

YASEMİN Yalçın, Milliyet Sanat’ın şubat sayısına konuk oldu.

Yılmaz Erdoğan, tiyatroya başlamadan evvel üniversitede inşaat mühendisliği okuduğunu söyledi: “İstanbul’a inşaat mühendisliği okumak için gelmiştim. Tiyatro için inşaat mühendisliğini bıraktığım için babam bana kızmıştı. Tiyatroya karşı değildi, okulu bırakmama kızmıştı. İnsanın birinci uğraşı babasıyla.”

90’ların başından itibaren mizaha damgasını vurdu. Tiplemeleri hem hafızalara hem kalplere kazındı. “Her yerde ‘Yasemince’ler vardı. Ben bile çok sıkıldım bu durumdan. O sebeple bizim nadasa girmemiz gerekiyordu” diyor. Bir orta ekrandan uzak kalsa da tiyatro daima hayatında oldu. Artık daha evvel de sahnelediği ve Yılmaz Erdoğan’ın 31 yıl sonra yeni skeçler ekleyerek tekrar kaleme aldığı ‘Kadınlık Bizde Kalsın-Sevme Beni’ oyununun yeni haliyle tiyatro sahnesinde. Yasemin Yalçın’la buluşuyoruz; dünden bugüne yaşadıklarını, oyunculuğu, ailesini ve mizahı konuşuyoruz.