Bâtın operasyonlar artık toplumsal medyada sergileniyor, iletileşme uygulamaları birer silaha dönüşüyor. İsrail’in İranlı kumandanlara yönelik operasyonlarında, WhatsApp üzerinden gönderilen düzmece bildirilerle aygıtlara sızıldığı ve amaçların pozisyon bilgilerinin hatta odalarının tespit edildiği argüman ediliyor. Fizikî taarruzlarla eşzamanlı yürütülen bu dijital atılımlar, klasik casusluğun ötesine geçen bir nezaret çağını başlatıyor. Artık istihbarat servisleri alanda değil, cebimizde! Pekala, sıradan bir uygulama nasıl ölümcül bir istihbarat aracına dönüşüyor? Siber akınlar bir ülkenin güvenliğini nasıl çökertme potansiyeli taşıyor? Ve dijital vitrinlerde sergilenen operasyonlar, halkları nasıl etkilemeyi hedefliyor?