Trendyol Süper Lig’de 10. hafta heyecanı geride kaldı, tartışmalar ise devam etti. Tepe yarışında Galatasaray’ın Beşiktaş’ı 2-1’le geçtiği haftanın akabinde hem derbideki hem de başka maçlardaki hakem idareleri çok konuşuldu.

Hakemlerin verdiği kararlar spor kamuoyunda tartışma konusu olurken, müellifimiz Murat Fevzi Tanırlı yaşananları kaleme aldı.

İşte Tanırlı’nın kelamları…

TFF ve MHK’nin yeni isimler kazandırmak için izlediği metot çok sakıncalı.

Dk. 9: Bariz yanılgılı gösterilen sarı kart.

Dk.26: Yanılgılı faul düdüğü.

Dk.27: Verilmeyen net faul.

Dk.54: Oyun esnasında yerde yatan iki oyuncu, verilmeyen faul, saha içi karmaşa.

Dk.55: Bir dakika evvelce devam eden ve durdurul(a) mayan oyun, el-kol itiraz.

Dk.56: Nihayet duran bir oyun, çıkan kartlar, kalesinde olmayan kaleci ve bu esnada oyunu başlatan hakem, alanda 2 top.

Dk.61: Verilmeyen net faul ve sarı kart.

Dk.77: Verilmeyen net faul ve sarı kart.

Dk.90+2: Yanlışlı ihlal noktasından başlayan oyun.

Herhangi bir ülkenin hakem eğitimcisine bu metni okutup, karşılaşmanın hangi kategoride oynandığını sorsak, “3. Lig’de yeni yeni baht bulan bir isim olsa gerek” der. Ne yazık ki geçen hafta oynanan bir Süper Lig maçı… 

TFF Lideri İbrahim Hacıosmanoğlu, yeni isimler kazandırma konusunda “Eğer amatör bir hakem çok başarılıysa sonraki sene Harika Lig’de misyon alabilecek noktaya getireceğiz” biçiminde açıklama yapıyor. Çok sakıncalı. Kabahat ise kendisini yanlış yönlendiren MHK’da. Zira sorun tam olarak bu noktada. UEFA, FIFA üzere koca kurumlar ve Avrupa federasyonları hakem seçmeyi, yetiştirmeyi, etap basamak yükseltmeyi bilmiyor(!), 2000’den 2024’e kadar olan süreçte ‘21 sefer MHK değiştiren’ bir ülke olarak biz bu prosedürle hakem kazanacağız o denli mi?

NUMANOĞLU’NUN BAŞINA GELENLERi HATIRLAYIN

Yazının başındaki satırlar, Süper Lig düzeyinde bir hakemin yaptığı yanlışlar olmamalı. Her ne kadar penaltı, kırmızı kart üzere nedenlerle direkt sonuca etki etmese de, hele hele ikinci yarının birinci çeyreğinde yaşananlar kabul edilebilir değil. Sorun elbette hakemin bunları teoride bilmemesi değil; bu düzeyde maç yönetecek deneyime erişmemesinin getirdiği gerilim, heyecan ve denetim kaybından kaynaklanması. Unutulmasın ki Süper Lig, hakemlik öğretilecek düzey değildir. MHK’nın genç ve deneyimsiz hakem fantezilerine müsaade etmeyecek kadar da rekabet, iktisat, finans, marka kıymeti üzere pek çok açıdan kıymetlidir. Avrupa’nın pek çok liginde skandal kararlar görebilirsiniz, hakemler yanılgı yapar lakin hiçbir liginde bu türlü garip atamalar göremezsiniz. Bu sayede de kazanacağız sandığınız hakemleri hırpalatmaktan öteye yol alamazsınız. Hatırlayın, geçen dönemin en güzellerinden olup haksız nedenlerle hakemliği bitirilen Tugay Kaan Numanoğlu, yıllar evvel mesleğinin şimdi 8. maçında Fenerbahçe-Beşiktaş derbisine atanmış, başına gelmeyen kalmamıştı.

SAYI DEĞiL, KALiTE KALiTE KALiTE!

MHK, nedensiz yok ettiği isimlerin yerine, 1. Lig kategorisindeki hakemlere Harika Lig’de misyon verebilmek için havuz klasmanına geçti. Üst klasman takımı 47 hakem oldu. 9 haftayı geride bıraktık, 81 maç oynandı ve yalnızca 23 hakem düdük çaldı. 1. Lig’den gelip maç yöneten yeni isimler yalnızca Ömer Faruk Güldibi ve Ozan Ergün. O vakit neden havuz sistemi geldi? Diğer bir maksadı mı var?

iSTERSEN 60 DEĞiL 160 YAP 

Bununla birlikte MHK, hakem sayısının az olduğunu, 60’a çıkması gerektiğini belirtmiş. Talimatları bilmeyenleri; Avrupa hakemliğini, UEFA’yı, FİFA’yı takip etmeyenleri bu telaffuzlarla aldatmak elbette kolay. Talimatlarda, “Hakem sayısı o lig kategorisindeki ekip sayısının en fazla 1.5 katı olabilir” biçiminde müellif. Yani zaten Süper Lig ve 1. Lig’i düşünürseniz kabaca 30’ardan 60 olması gerekir. Bu takdirde de heyete sormak gerekir, elinde yetişmiş hakemler varken, gelir gelmez 10-15 hakemi neden yok ettin ve sıkıntıdasın? Avrupa’nın hiçbir ülkesinde havuz sistemi yok, hatta en üst liginde 25’ten fazla hakem yok. İstersen 60 değil 160 yap. Kıymetli olan kaliteli hakem. Sıkıntımız nicelik değil, nitelik.

VOLKAN BAYARSLAN’A NE OLDU?

Gaziantep-Trabzonspor maçında tartışmalı bir durumda (-asla skandal düzeyde kusur değil-) Trabzonspor’un golünü VAR ikazıyla iptal eden Volkan Bayarslan 1 aydır kızakta. Takımın en deneyimli ismi, geçen dönem derbi emanet edilen hakemdi. Daha beter yanılgı yapanlar üst üste vazife alırken, Bayarslan’ın cezası TFF Başkanı’ndan mıdır yoksa liderine hoşluk yapmak isteyen MHK’ya kurban gitmesinden midir?

BiRiLERi BU MHK iÇiN ‘ŞEFFAF’ MI DEDi?

8 Mart 2022… Aynı MHK Başkanı görevdeydi. 2 sene 7 ay geçti, bir gecede yok edilip hakemlikten uzaklaştırılan isimlerin münasebetleri açıklanmadı, açıklanamadı, kayda paha neden sunulamadı. 18 Ekim 2024… 8 Mart 2022’de yok edilmek istenen lakin Tahkim’de davalarını kazanıp mesleğe dönen teğe bir birebir isimler bu kere yok edildi. Daha 1 ay olmadı. Yeniden münasebetlerini hiç kimse bilmiyor, talimatlara muhalif olduğunu dahi sorgulamıyor.

O VAKİT NEDEN FiFA OLMA TALiMATI DEĞiŞTi?

Sayın TFF Başkanı, Cihan Aydın’ın FIFA adaylığı tartışmasının Antalyaspor-Fenerbahçe maçıyla ilgisi olmadığını, listelerin o maçtan 2 hafta evvel gönderildiğini belirtmiş. Riva’daki toplantıya davet edildiğim halde MHK’yı protesto ettiğim için katılmadığıma pişmanım! Pekala sayın başkanım, Antalyaspor-Fenerbahçe maçından evvel FİFA listesi gittiyse, neden bu müsabakadan sonra apar topar MHK Talimatı’ndaki FIFA kokartı takabilme koşullarında ‘1 gecede’ değişiklik yapıldı? Aklımızla alay mı ediliyor bilmiyorum.