Siyah-beyazlı kulübün ICEC İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Stant Sarayı’nda gerçekleştirilen 2025 yılı 1. olağan divan kurulu toplantısında konuşan Adalı, mevcut mali yapıda muvaffakiyet bahtı bulunmadığını belirtti.

Mali yapıda kalıcı düzenlemeler yapmak zorunda olduklarını söz eden Adalı, “Herkesin bilmesi gerekli ki 15 milyar lira borcu olan bir kulübün sürdürülebilir bir muvaffakiyet talihi katiyen bulunmamaktadır. Bu nedenle mali yapımızı da kalıcı formda düzenlemeli ve bütçemizde istikrar sağlamalıyız. Tüm bunlarla birlikte her branşımızda sportif başarıyı yakalamalı ve üst seviye atletler yetiştirmeliyiz. Daima muvaffakiyetler için bu üç alanı birlikte düşünmeli ve geliştirmeliyiz.” diye konuştu.

Göreve başladıkları vakitten bu yana 2 milyar 270 milyon lira ödeme yaptıklarını belirten Adalı, şunları kaydetti:

“Görevde olduğumuz 100 günlük müddet içerisinde tüm ödemeler yapılmış olup eksik kalan 30 milyon euroya yakın kısmı da yönetim kurulu olarak kendi cebimizden kasaya koyduk. Nisan ve mayıs aylarında da ne gerekiyorsa ödemeye devam edeceğiz. Çok net bir biçimde söz etmek istiyorum ki Beşiktaş’ın bugün prestijiyle tek bir atletine ve çalışanına borcu bulunmamaktadır.”

“BANKALARA BORCU OLMAYAN BİR BEŞİKTAŞ YALNIZCA BİRKAÇ HAFTA UZAĞIMIZDA”

Geride kalan günlerde yapılan sermaye artırımı ile Beşiktaş’ı finansal özgürlüğüne kavuşturacak çok kıymetli bir adımı attıklarını vurgulayan Serdal Adalı, şöyle konuştu:

“Yönetim kurulu olarak kulübümüzün sürdürülebilir büyümesini sağlamak, mali yapımızı daha sağlam temellere oturtmak ve sportif başarılarımızı destekleyecek yatırımlara alan açmak emeliyle sermaye artırımına gitme kararı almıştık. 7 Mart tarihinde de Sermaye Piyasası Heyetine (SPK) sermaye artırımı için gerekli müracaatımızı gerçekleştirmiştik. Beşiktaş için değerli ve stratejik bir adım olan bu müracaatımız, geçtiğimiz perşembe günü SPK tarafından onaylandı. Hepimize güzel ve uğurlu olsun. Bu doğrultuda şirketimizin çıkarılmış sermayesi yüzde 400’lük artışla 1,2 milyar liradan 6 milyar liraya yükselecek. Bu süreç sonucunda yaklaşık 4,8 milyar lira gelir elde etmeyi hedefliyoruz. Bu, Beşiktaş için tarihi bir adımdır. SPK’den aldığımız onay, Beşiktaş’ın aydınlık geleceği için çok büyük bir fırsattır. Bu süreçten gelecek kaynakla bankalara borcumuzu kapatacağız. Bankalara borcu olmayan bir Beşiktaş yalnızca birkaç hafta uzağımızda. Böylelikle finansal bağımsızlığımızı kazanmış olacağız. Bu tarihi adımı yalnızca bir finansal süreç olarak pahalandırmak yanlış olur.”

“UEFA’DAN YAZI GELDİ, CEZA İLE KARŞI KARŞIYAYIZ”

UEFA’dan gelen yazıyı paylaşan Adalı, “Immobile’den örnek vermek istiyorum. Net garanti maaşı 6 milyon euro. Üzerine vergisi var, 2.5 milyon euro. 2 milyon euro da imza parası var. Etti 10.5 milyon euro. Çok başlılığın sonuçları bu durumu yarattı. 4.6 milyon euro Aboubakar’ın maaşını ödüyoruz diğer yere yolluyoruz. Bizim tek bölge için bir dönemde 17 milyon euroluk yük binmiş bütçemize. UEFA kriterlerini de mi hiç umursamadınız? Üzülerek söylüyorum, geçtiğimiz günlerde UEFA’nın finansal denetim ünitesinden gelen bir yazı oldu. Aralık 2023-Kasım 2024 ortasında takım maliyetinin belirlenen oranların üzerinde kalması nedeniyle 1.5 milyon euroya kadar cezayla karşı karşıyayız. Kulübün mali yapısı bu durumdayken transferleri nasıl yaptınız?” açıklamasında bulundu.

“BORÇ VE FAİZ YÜKÜNDEN KURTULMUŞ BİR BEŞİKTAŞ’A KAVUŞACAĞIZ”

Sermaye artırımı sonrasında mali yapının güçleneceğini aktaran Adalı, şunları söyledi:

“Bu süreç, bu yüzden hepimiz ismine gurur verici, tarihi ve topluluğumuzun büyüklüğüne yakışır bir adımdır. Güçlendirdiğimiz mali yapımız sayesinde kulübümüzün pahasını daha ileriye taşıyacak projelere güçlü bir formda odaklanacağız. Tıpkı vakitte UEFA kriterlerini yerine getiren bir kulüp olarak yolumuza emin adımlarla ilerleyeceğiz. Gelecek nesillere daha güçlü, daha prestijli bir Beşiktaş bırakmak hepimizin gayesidir. Bu süreç, bu yüzden hepimiz ismine gurur verici, tarihi ve topluluğumuzun büyüklüğüne yakışır bir adımdır. Sermaye Piyasası kurallarının farkında olarak hiçbir halde yatırım tavsiyesi olmadığını belirterek sizlerle Beşiktaş’ın sermaye artırımına dair gelişmeleri paylaşmak istedim. Bu, her sene 50 milyon euroyu aşacak faiz yükünden kurtulabilmek için çok hayati bir adımdır.

Beşiktaşlıların pay alarak bu sürece takviye olması ve kadromuzu ayağa kaldırmak için ‘Benim de çorbada tuzum olmalı’ demesinin topluluk olarak kenetlenmemiz açısından çok değerli olduğunu hepimiz biliyoruz. İnşallah başarılı geçecek ve beklenen talebi görecek bu sermaye artışıyla daima bir arada borç ve faiz yükünden kurtulmuş bir Beşiktaş’a kavuşacağız. Bu, Beşiktaş tarihindeki en büyük borç azalması demektir. Kulübümüz yalnızca son 1 yıl içerisinde yaklaşık 50 milyon euro faiz ödemiştir. Futbol A ekibimizin 2024-2025 yılı maaş ve prim bütçesinin yaklaşık 100 milyon euro olduğu bir ortamda bu faiz meblağının ehemmiyetini bir kez daha görmüş olacaksınız.”

“POPÜLİST DAVRANIŞ YAHUT ‘BENDEN SONRASI TUFAN’ ANLAYIŞI ARTIK BİTMEK ZORUNDA”

‘Benden sonrası tufan’ anlayışını artık bitirmek zorunda olduklarını lisana getiren Adalı, “Üstüne basa basa söylemek isterim ki bizim için değerli hususların başında bütçe istikrarı gelmektedir. Bu nedenle her türlü popülist davranış yahut ‘Benden sonrası tufan’ anlayışı artık bitmek zorunda. Geçtiğimiz periyotlardaki yanlışları yapmamak ismine bu biçimde hareket edeceğiz. Bizler bu bütçe istikrarını sağlamaz ve bilhassa son 2 dönemdeki rekor ziyanları görmeye devam edersek, sermaye artışı ile elde edeceğimiz tüm kazanımları kısa müddet içerisinde yok etmiş oluruz. İşte o vakit geri dönüşü olmayan bir mali tablo karşımıza çıkar.” tabirlerini kullandı.

Bir evvelki idarenin yaptığı transfer mutabakatlarının kendilerini zorladığını söyleyen siyah-beyazlı kulübün başkanı, “Önümüzdeki sezondan itibaren her alanda bütçe disipliniyle ilerleyeceğiz. Önümüzdeki dönemin denk bütçesini yapma konusunda bizi en çok zorlayan hususlardan birisi de geçtiğimiz dönem yapılan bonservis mutabakatlarının vadeleridir. Bu mutabakatlar yapılırken nakit akışı kısmı pek de âlâ niyetli olmayan bir planlama ile oluşturulmuştur. Yalnızca geçtiğimiz periyotta yapılan transferlere ilişkin olan ve Mayıs 2025 sonrasına atılan bonservis ödeme ölçüsü da 22 milyon eurodur.” formunda konuştu.

“BEŞİKTAŞ’IN PARASIYLA GÖSTERİ YAPMA DEVRİ BİTMELİDİR”

Mali istikrarı sağlamak zorunda olduklarını ve bu anlayışla transfer yapacaklarını belirten Adalı, “Asıl zorluğumuz bankalar konsorsiyumundan çıktıktan sonra başlayacaktır. ‘Nasıl olsa faiz masrafından kurtulduk, bütçe disiplininden biraz taviz versek bir şey olmaz’ dersek kısa müddette başa dönersiniz. Gelirlerinizi aşan transfer harcamaları yapmaya bir defa başlarsanız, gerisini çorap söküğü üzere getirirsiniz. Hiçbir baskıdan etkilenmeyecek çok net bir irade ortaya koymak gereklidir. Yoksa emin olun ki ben de çok isterim uçaklarda tavla oynamayı ya da havaalanlarında kartal işaretleri yapmayı lakin artık Beşiktaş formasının tartısıyla ve Beşiktaş’ın parasıyla gösteri yapma devri bitmelidir. Şahsen kendi attığı imzalarla kulübümüzü büyük borçlar altına sokup, sonra ‘Bu borcun onda birini bağışladım’ demekle bu kürsülerde alkış bekleme periyodu kapanmalıdır. Bizler de artık bu üslup hareketlere paye vermemeliyiz. Bundan sonra Beşiktaş’ta planlama yapan, denk bütçelerle ilerleyen ve her hesap devri geldiğinde de sizlerin karşısına çıkıp bu finansal amaçlara ne kadar sadık kaldığını ispatlayan anlayışı alkışlamalıyız. Aksi takdirde daima başa döneriz, daima geri gideriz.” değerlendirmesinde bulundu.

Amatör branşlarda yaşanan borç artışlarına da değinen Serdal Adalı, “2022-2023 döneminde amatör branşlarda 5 milyon 600 bin euro olan toplam ziyan, içinde bulunduğumuz dönemde 21 milyon euroya kadar yükselmiştir. Bu dönem 21 milyon euroya çıkan ziyanı, biz her geçen yıl azaltmak zorundayız. Tekrar ediyorum ki aksi durum sermaye artışı ile elde edeceğimiz tüm kazanımları boşa çıkartır. Önümüzdeki dönemden başlayarak tüm amatör branş masraflarımızı denetim altına alacağız ve bütçelerimizi düşüreceğiz. Stopaj tesiriyle birlikte tüm amatör branşları büsbütün denk bütçeye getirecek formda ilerleyeceğiz. Gelirlerimizi de vakitle artırarak amaçlarımızı adım adım yükselteceğiz. Sonrasında masa tenisine kadar her branşımızda şampiyonluklar elde edecek düzeylere ulaşmamız lazım.” tabirlerini kullandı.

ESKİ LİDERLERE SPONSORLUK ÇAĞRISI

Adalı, eski liderlerin bir amatör branşa sponsor olmasını teklif etti.

Kürsüden ilk olarak divan kurulu lideri Tevfik Yamantürk’e seslenen Adalı, “Siz uzun sürelerdir branşlarımızın denk bütçelerle yönetilmesi konusunda topluluğumuza yol gösteriyorsunuz. Bizler de sizin sözlerinize çok kıymet veriyoruz. Topluluğumuza örnek olmak ismine, pahalı şirketiniz Güriş ile voleybol şubemize sponsor olmanızı rica ediyoruz. Yanlışsız bütçelerle, şahsen sizler tarafından yönetilecek bir yapı kurmanızı bekliyoruz. Beşiktaş Divan Kurulu Lideri’nin bu hareketi emin olunuz ki çok sayıda beşere en hoş örnek olacaktır. Ayrıyeten tüm eski liderlerimizden da amatör şubeler için takviyelerini bekliyoruz. Sayın Ahmet Nur Çebi’yi hentbol şubemize sponsor olmaya davet ediyorum. Sayın Fikret Orman’a da seslenmek istiyorum. Eski liderlerin bize takviye olacaklarına canıgönülden inanıyorum.” diye konuştu.

Yamantürk, kürsüye gelerek “Kaleci aksi ayakta yakalandı.” derken Çebi de Adalı’nın teklifine alkışla karşılık verdi.

FULYA SORUNU

Siyah-beyazlı kulübün Fulya’da yaşadığı probleme da değinen Adalı, üyelerin teklifine nazaran sorunu çözmeye çalışacaklarını belirterek, şunları aktardı:

“Kulübümüzün Aşçıoğlu’na açtığı 2 farklı tahliye davası var. Bu davalardan birisi bildiğiniz üzere geçtiğimiz aralık ayında lehimize sonuçlandı. Oburu hala devam ediyor. Ama Aşçıoğlu, açtığı karşı davalar ile ihtiyati önlem kararı aldırdı. Bu nedenle şu an malımızı teslim alamadığımız üzere bırakın mevcut kiracıları çıkarmayı, boş yerleri bile kiraya veremez durumdayız. Mahkemelerin süreçlerini, yeni davaların sonuçlarını bekliyoruz. Bu nedenle herkes bilsin ki evvelki idare tarafından yapılan, tabiri caizse esnaf mutabakatının günahını ben üzerime almam. Bu durumda tahlil için önümüzde iki farklı yol var. Ya Aşçıoğlu ile masaya oturup karşılıklı olarak anlaşacak ve malımızı çabucak geri alacağız ya da hukuksal süreçlerin tamamlanmasını bekleyeceğiz. Divan kurulu üyelerimiz olarak siz derseniz ki ‘Başkan git ve muahedeyi yap, olabilecek en güzel şartlarla Fulya’yı üzerimize al’ o denli davranacağız. Ya da derseniz ki ‘Gerekirse bekleriz, mahkemelerde uğraşımızı sürdür’, siz ne derseniz onu yapacağız. Biz bu hususta sizlerin genel görüşü üzerine hareket edeceğiz.”