Sadece 17 kalori: Sağlığa faydası saymakla bitmiyor! Tok tutuyor hatta kanser riskini azaltıyor

Antik çağlardan bu yana, çokça yetiştirilen kayısı, bedenin A vitaminine dönüştürdüğü güçlü bir antioksidan olan beta-karoten bakımından varlıklı bir besin. Beta-karoten ise kayısının ve başka muhteşem besinlerin, örneğin havuçların canlı ve turuncu rengini veren bir unsur olarak biliniyor.

FAYDALARI SAYMAKLA BİTMİYOR

Kayısı, lutein ve zeaksantin üzere antioksidanlar da içeriyor. Bu unsurlar, gözleri ziyanlı mavi ışıktan koruyarak doğal bir güneş gözlüğü üzere davranıyor. Ayrıyeten kayısının yüksek lif ve antioksidan içeriği, hücresel hasarı engellemeye yardımcı olarak kanser ve kalp hastalığı üzere kronik hastalıklarla bağlantılı hür radikalleri etkisiz hale getiriyor. Kayısının yüzde 85 su içeriği ise cildin pürüzsüz ve esnek kalmasına yardımcı oluyor.

BAĞIRSAK SIHHATİNİ DESTEKLİYOR

Serbest radikallerle savaşmanın bir öbür yararı ise bağırsaklardaki iltihabı azaltarak sindirimi güzelleştirmesi. Kayısı hem çözünen hem de çözünmeyen lif açısından varlıklı bir meyve, bu da bağırsak sıhhatini destekliyor.

Çözünmeyen lif, dışkının yumuşak kalmasına yardımcı oluyor, böylelikle daha nizamlı bağırsak hareketleri sağlıyor. Çözünebilen lif ise bağırsakta yaşayan yararlı bakterileri besliyor. Lif, birebir vakitte daha uzun mühlet tok kalmanıza yardımcı olarak kilo idaresine de katkıda bulunuyor.

KURUSU KAYISI DA YARARLI AMA…

Cleveland Clinic kayıtlı diyetisyeni Beth Czerwony, New York Post’a yaptığı açıklamada “Bir kayısının kabuğu lifin birçoklarını içerir. Ayrıyeten kuru kayısılar taze kayısılardan yaklaşık üç kat daha fazla lif barındırır, lakin şeker içeriği de üç kat daha fazladır. Bu nedenle, kuru kayısıyı çoka kaçmadan tüketmek önemlidir” açıklamasında bulundu.

KAYISI NASIL TÜKETİLEBİLİR?

Kayısı, yalnızca tek başına kusursuz bir atıştırmalık olarak değil, birebir vakitte farklı formlarda de tüketilebilen çok istikametli bir meyve… Bilhassa yaz aylarında serinletici ve hafif bir seçenek olarak tercih edilebilir. Kayısıyı çeşitli formlarda tüketmenin birçok yolu bulunuyor. Bunlardan biri, kayısının tatlı bir alternatif olarak reçel haline getirilmesi.

Kayısı reçeli, kahvaltılarda yahut orta öğünlerde tatlı isteğini karşılamak için harika bir seçenek. Ayrıyeten, kayısı yoğurda karıştırılarak lezzetli bir karışım da elde edilebilirsiniz. Yoğurdun sağlıklı ve besleyici yapısı ile kayısının doğal tatları birleşerek hem bedene yararlı hem de damak zevkini tatmin eden bir atıştırmalık olabiliyor.

Bunun dışında kayısı, kuru yemiş karışımlarına eklenerek de sağlıklı bir atıştırmalık olarak kullanılabilir. Kuru kayısılar, taze kayısıya nazaran daha ağır lif içerdiğinden, bu karışımlar sindirim sistemine yardımcı olurken birebir vakitte tokluk hissi sağlar. Ayrıyeten kayısı, tatlı tanımlarında de şahane bir bileşen olarak kullanılır. Pişmiş tatlılarda yahut keklerde kayısının doğal şeker ve asidik yapısı, tatlıya eşsiz bir lezzet katabilir.

Kayısı, et yemeklerine garnitür olarak da eklenebilir. Bilhassa tavuk ve kuzu etiyle uyumlu olan kayısı, tatlı ve tuzlunun harika istikrarını yakalar, yemeğinize farklı bir lezzet katabilir.

Son olarak kayısı, şarküteri eserlerinde de kullanılabilir. Peynirler ve et çeşitleriyle birlikte sunulduğunda, kayısının tatlı ve asidik özellikleri, şarküteri tabağınızı daha varlıklı ve lezzetli hale getirebilir.

New York Post’un ‘This 17-calorie snack can fight wrinkles, protect your eyes and prevent cancer’ başlıklı haberinden derlenmiştir.