Geçen cumartesi tarafların “yapıcı” olarak nitelendirdiği birinci çeşitte arabuluculuğu Umman Dışişleri Bakanı Bedr el Buseydi yürütmüştü. İran heyetine başkanlık yapan Dışişleri Bakanı Abbas Arakçı, ikinci cinse İtalya mesken sahipliği yapsa da arabuluculuk rolünü Umman’ın sürdüreceğini açıkladı.
ARAKÇI’DAN GÖNDERME
Tahran’ın görüşmelerdeki duruşunun “ciddi” olduğunu vurgulayan Arakçı, İran’ın alacağı kararların ABD’nin görüşmelerdeki tavrına bağlı olacağını söyledi. “Görüşmelerdeki durumumuz açık” diyen Arakçı, ABD’li yetkililerden gelen çelişkili açıklamalara atıf yaparak, “Her gün farklı konuşmuyoruz” tabirini kullandı. Görüşmelerde ABD heyetine liderlik eden Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, müzakere süreci öncesinde İran’ın tüm nükleer programını sonlandırmasını talep edeceklerini söylemiş, akabinde sivil emelli nükleer zenginleştirmeyle sınırlanabileceğini aktarmış daha sonra nükleer programın büsbütün durdurulmasını istediklerini açıklamıştı.
TEHDİT SEVKİYATI
İran tarafı nükleer programı büsbütün sonlandırmayı reddederken, Tahran idaresinin nükleer silah geliştirmesinden kaygı eden İsrail’in ABD idaresine tam kapatma istikametinde baskı yaptığı belirtiliyor. İsrail televizyonu KAN da askeri mühimmat taşıyan 9 uçağın ABD’den İsrail’e geldiğini yazdı. Nevatim Üssü’ne ulaşan yüzlerce sığınak delici bombanın, müzakerelerin başarısız olması halinde İsrail ve ABD’nin İran’ın nükleer tesislerine saldırması ihtimaline karşı İsrail’e gönderildiği öne sürüldü. İsrail Savunma Bakanı Israel Katz da Tahran’a yönelik akın tehdidini yineleyerek “neye mal olursa olsun İran’ın nükleer silah elde etmesini engelleyeceklerini” belirtti.