‘Nuh’un Gemisi’nin yeri ortaya çıktı! Bilim insanları 3 bin yıllık dünyanın en eski haritasını çözdü! ‘Astronomik olaylar ve gelecekle ilgili kehanetler sunuyor’

Antik metinlerin ve arkeolojik buluntuların incelenmesi, tarihi olayların ve mitolojik anlatıların derinlemesine anlaşılmasına imkan tanıyor.

Özellikle Mezopotamya bölgesinde yapılan çalışmalar, Nuh’un Gemisi üzere üniversal kıssaların, farklı kültürlerde nasıl tekrar şekillendiğini gözler önüne seriyor. 

Bu bağlamda, eski Babil tabletleri üzere eserler, sadece tarihî bilgiler sunmakla kalmayıp, tıpkı vakitte bu çeşit kıssaların insanlık tarihinde nasıl köklendiğini ve vakitle nasıl evrildiğini de gösteriyor.

Bu doğrultuda, Londra’da bulunan British Museum’da yapılan araştırmalar, antik bir Babil haritasında Nuh’un Gemisi’nin izlerine ulaşarak ilgi alımlı sonuçlar elde etti.

3 BİN YIL ÖNCESİNE İLİŞKİN KİL TABLETTEKİ SIR

Bilim insanları, yaklaşık 3 bin yıl öncesine ilişkin bir kil tablet üzerindeki dünyanın en eski haritasını çözerek, bu haritada ‘Nuh’un Gemisi’nin de yer aldığını ortaya çıkardı. Bu tablet, Babil periyoduna ilişkin ‘Imago Mundi’ olarak bilinen bir eser olup, dünyanın yaratılışını betimleyen ve kama biçimli semboller kullanan dairesel bir diyagram içeriyor.

British Museum’daki araştırmacılar, tabletin antik lisandaki İncil referansını keşfettikleri bilgileri geçen ay kamuoyuna açıkladılar. Tabletin art yüzü, bir yolcunun seyahati sırasında karşılaşacağı şeyleri tanım eden talimatlar içeriyor. 

Bu talimatlardan birinde, ‘parsiktu kadar kalın bir şeyi görmek için yedi fersah yol kat etmesi gerektiği’ tabir ediliyor. ‘Parsiktu’ terimi, Büyük Tufan’dan kurtulmak için gereken teknenin büyüklüğünü açıklamak hedefiyle öteki antik Babil tabletlerinde de kullanıldı.

IMAGO MUNDİ, ASTRONOMİK OLAYLAR VE GELECEKLE İLGİLİ KEHANETLER SUNUYOR

Imago Mundi, 1882 yılında günümüz Irak’ında bulunmasından bu yana araştırmacıları etkilemeye devam ediyor. Çivi yazısıyla yazılmış bu antik metin, sırf Babilliler tarafından kullanılmış olup, o devirde bilinen dünyanın tamamını kapsayan bir harita… Ayrıyeten astronomik olaylar ve gelecekle ilgili kehanetler de sunuyor. 

Haritanın alt orta kısmında, dünyayı çevrelediğine inanılan ‘Acı Nehir’i temsil eden bir daire ile çevrili Mezopotamya yer alıyor. Tablet vakitle hasar görmüş olsa da araştırmacılar, tabletin ardındaki açıklamalarla uyuşan dağları simgeleyen sekiz üçgenin varlığını tespit ettiler. 

British Museum küratörü Dr. Irving Finkel bir YouTube görüntüsünde, “Örneğin dördüncü sayı, ‘Dördüncüye kadar yedi fersah yol kat etmeniz gerekir’ diyor” sözlerini kullandı. Yolcunun, sonunda dev bir gemiye nasıl rastlayacağı da ayrıntılı bir biçimde anlatılıyor.

Dr. Finkel, bu ‘parsiktu’ ölçümünün bir Asur bilimcisi için değişik olduğunu, zira bu tıp bir bilginin sırf bir sefer çivi yazılı tabletlerde bulunduğunu belirtti. Dr. Finkel, “Bu, teorik olarak Nuh’un Babil versiyonuna nazaran inşa edilen geminin tasviri” tabirlerini kullandı.

Babil versiyonundaki kıssada, İlah Ea’nın (Enki) tüm insanlığı yok eden bir tufan gönderdiği, Utnapiştim ve ailesinin Rabbin buyruğuyla bir gemi inşa edip içini hayvanlarla doldurduğu anlatılıyor. Dr. Finkel, “Bu anlatıda detaylar yer alıyor; İlah, ‘Bunu yapmalısın’ diyor ve Babil Nuh’u, ‘Bunu yaptım!’ diye cevap veriyor” biçiminde konuştu.

AĞRI DAĞI’NIN DORUĞUNUN, NUH’UN GEMİSİ’NİN FORMU VE BOYUTLARIYLA ÖRTÜŞTÜĞÜ SÖZ EDİLİYOR

Gılgamış Tufanı kıssası, yaklaşık 3 bin yıl öncesine ilişkin kil tabletlerde yer alıyor ve İncil’deki Tufan ise yaklaşık 5 bin yıl öncesine dayanıyor. Dr. Finkel, Urartu’ya giden yolu kat eden rastgele birinin teorik olarak dağda geminin ahşap kalıntılarını görebileceğini açıkladı.

İncil’de geminin, yaşamayan tüm canlıları ve dünyayı sular altında bırakan 150 günlük bir sel felaketinin akabinde Türkiye’deki ‘Ağrı Dağı’na yerleştiği belirtiliyor. Ağrı’nın tepesinin, Nuh’un gemisinin biçimi ve boyutlarıyla örtüştüğü tabir ediliyor.

GEMİNİN ÖLÇÜLERİ DE MUHAKKAK OLDU

Geminin ölçüleri ise ‘300 arşın, 50 arşın, 30 arşın’ olarak tanımlanıyor; bu da geminin yaklaşık 155 metre uzunluğunda, 26 metre genişliğinde ve 16 metre yüksekliğinde olduğu manasına geliyor. Geminin Ağrı Dağı’nda karaya oturduğu tezi hâlâ bilim dünyasında tartışılıyor.

Bazı bilim insanları bu oluşumun tabiat tarafından meydana geldiğini öne sürüyor, kimileri ise bunun şanlı bir güçten kaynaklandığını savunuyor.İstanbul Teknik Üniversitesi öncülüğündeki uzmanlardan oluşan bir grup, yıllardır dağda hafriyat çalışmaları yürütüyor. Bu çalışmalar sonucunda bilim insanları, 2023 yılında 3 bin ila 5 bin yıl öncesine ilişkin insan varlığını gösteren kil, deniz malzemeleri ve deniz eserleri bulduklarını açıkladılar. 

Ancak Sidney Üniversitesi’nde misyonlu olan Dr. Andrew Snelling, daha evvel Ağrı Dağı’nın geminin yeri olamayacağını, çünkü dağın sel suları çekildikten sonra oluştuğunu savunuyor.

Tarihsel bir olay olarak kabul edilmesine karşın, birçok bilim insanı ve arkeolog, Nuh’un Gemisi öyküsünün sözü sözüne yorumlanmasına inanmadıklarını lisana getiriyor. Bu durum, antik metinlerin ve mitolojik ögelerin tarih boyunca nasıl yorumlandığına dair tartışmaları da beraberinde getiriyor.

Daily Mail’in ‘Location of ‘Noah’s Ark’ is revealed as scientists decipher world’s oldest map on 3,000-year-old Babylonian tablet’ başlıklı haberinden derlenmiştir.

Fotoğraflar: iStock