TÜRK müziğinin dev ismi Sevinç Karaböcek, hayatını husus alan “İşte Benim Masalım” isimli kitabın tanıtım toplantısında basın mensuplarıyla buluştu. Geçen gün Şişli Marriott Hotel’de gerçekleşen aktiflikte Doğan Kitap Yayın Yöneticisi Cem Erciyes ile birlikte kameraların karşısına geçen Karaböcek, kitabıyla ilgili soruları yanıtladı. Kitabında eski eşi Atilla Alpsakarya ile kardeşi Gülden Karaböcek’in olay yaratan alakasına de yer veren sanatçı, “Evet, ona da değindim. Küçük bir şey, teferruatlı anlatmadım. Onun da çocukları var, bizim de. Hepsini düşünerek usturuplu yazmaya çalıştım” dedi. Sanatçı, “Kardeşinizi affettiniz mi?” sorusuna ise “Yok” karşılığını verdi.

BİRİ MEMNUN KOCA OBURU PAK KARDEŞ ROLÜNDE
Neşe Karaböcek, uzun yıllardır konuşulan olay bağlantıyı kitabında “Kardeşim Gülden’in anamızı babamızı, aile gururumuzu hiç düşünmeden her fırsatta bana berbat iftiralar atması, benim bu mecburî açıklamalarıma sebep oldu” diyerek anlattı: “İlk eşim Atilla beni aldatıyordu. Kiminle mi? Kız kardeşim Gülden’le. Bu olayı tesadüfen öğrendim ve dünyam başıma yıkıldı. Evliyken konutumuzda yüzüme riyakârca baka baka yıllarca bana ihanet etmişler. Biri memnun koca, başkası saf kız kardeş rolünde. Öğrenir öğrenmez boşanmak için çabucak mahkemeye başvurdum. Alper’imin velayetini istedim. Kelamda eşim olacak Atilla boşanmamak için telaşla dostların yardımını istedi. Kararımdan asla dönmeyeceğimi kesin bir sözle söyledim. Bir gün kapıma geldi, açmadım. Ağlayarak af diliyordu. Mahallemizin bekçisi sevgili Mehdi Bey geldi, onu tutup götürdü. Şu değerli detaya dikkat edin lütfen: Kapıyı açsaydım, barışsaydım, ne yapacaktı? Kız kardeşim Gülden’i ortada bırakacaktı. Skandal materyali bir kurban olarak. Vicdana bakın.”

HEM KARDEŞİMLE ALDAT HEM DE SERVET İSTE
Karaböcek, eski eşinin boşanmak için kendisinden bir servet istediğini de açıkladı: “Oğlum Alper’imin velayetini bana vermesi için kaideleri vardı. Sahibi olduğum Elenor Plak şirketini, Mercedes otomobilimi, ayrıyeten artık onun olacak plak şirketi için iki longplay doldurmamı istiyordu. Bu ne utanmazlık, ne pişkinlik, ne haysiyetsizlikti. Hem beni kardeşim Gülden’le aldat hem de oğlunun velayetine karşılık servet iste. Benden kopardıklarıyla yeni hayatını refah içinde sürdürecekti. Her şeyi verdim ve oğlumun velayetini üzerime aldım. İstesem hayatını zindan eder, zina hatasından cezaevine attırabilirdim. O tarihte yasa böyleydi.” Sevinç Karaböcek, o periyot ortaya atılan bir argümana da cevap verdi: “Güya annemler Gülden’i sokağa atmış, Atilla Bey de himayesine almış. Bu türlü bir şey asla olmadı.”
