Fenerbahçe’nin Kızılyıldız’dan transfer ettiği ve Zenit’e kiraladığı genç oyuncu Ongjen Mimovic konuştu.

Mimovic, sarı lacivertlilerde yaşadıklarını ince detaylarına dek anlatırken, Mourinho ve Tadic’ten övgü dolu sözlerle bahsetti.

Mimovic’in açıklamaları şu biçimde oldu

Çalkantılı bir transfer devriydi, bunu nasıl tanımlarsın?

20 yaşındayım ve başıma bu türlü bir şeyin gelebileceğini hiç düşünmezdim. İnanılmazdı. Young Boys’a karşı oynadım ve eşyalarımı alıp Fransa’ya gittim. Muahede olacağı gün Fenerbahçe ortaya girdi. Jose Mourinho beni aradı! Bu türlü bir hocayı nasıl reddedebilirim? Tadic ve Dzeko ile oynama bahtı yakalayacaktım. Ayrıyeten Avrupa’da oynuyorlar ve şampiyonluk gayreti veriyorlar. Kolay ikna oldum. Belgrad’a döner dönmez İstanbul’a uçtum. İstanbul’da sıhhat muayenemi yaptırdım ve mukavele imzaladım. Birinci kere yurt dışına transfer yapmıştım ve çok memnundum.

Sonra ne oldu?

Üç gün sonra kulüpte yabancı oyuncu sayısında kasvet yaşadıklarını, beni kiralık olarak göndermek zorunda kaldıklarını söylediler. Maribor ve Eyüpspor benimle irtibata geçti. Gitmek zorunda olmaktan mutsuzdum. Yaşananların akabinde Teknik Yöneticim Mourinho ve Tadic, benimle bir görüşme gerçekleştirdi. Bana, Fenerbahçe’de kalıp yalnızca idmanlara çıkmamdansa gidip oynamam gerektiğini söylediler. İşte bu türlü oldu. Maribor’a saygısızlık etmek istemem lakin oraya gitmeyi pek istemedim. Ve sonra Zenit ortaya çıktı. Fenerbahçe Ruslarla kolaylıkla anlaştı, ben de memnuniyetle kabul ettim. Zenit çok uygun bir kulüp, tüm teklifler ortasında benim için en yeterlisi olabilir. Zenit’in sağ bek ıstırabı var, iki oyuncularını kaybettiler. Dakika kazanma ihtimalim daha yüksekti ve buna karar verdim.

Jose Mourinho hakkında biraz bilgi verir misin?

Bana bu türlü bir hoca tarafından istendiğimi söylediklerinde inanamadım. Aklımdan geçen tek şey, sanki beni tanıyor olabilir mi fikriydi… Tedirgindim, birinci gün tesislere geldim ve onunla tanışmam gerekiyordu. Lakin evvel Tadic, Kostic ve Dzeko yanıma geldiler , sonra Livakovic ve Skriniar geldi. Akabinde Mourinho geldi, her manada en büyük o. Kendime, ‘Şimdi ben, Ongjen Mimovic isminde biri olarak, futbol tarihinin en büyük teknik yöneticilerinden biriyle tanışmam gerekiyor’ dedim. Birinci görüşmemizden itibaren beni rahatlattı, benden beklentilerini açıkça anlattı. İkinci görüşmemizde, idari düşünceler olduğu ortaya çıkınca, daha uzun bir görüşmemiz oldu. O vakit yalnızca bir antrenör üzere değil, tıpkı vakitte bir pedagog üzere de davrandı. Bana önümüzdeki dört ay boyunca oynamam gerektiğini, her şeyi takip edeceğini ve yazın bana muhtaçlığı olduğunu anlattı.

Vatandaşların Tadic ve Kostic seni nasıl karşıladı?

İstanbul’a gelene kadar onları tanımıyordum lakin kulübe girer girmez beni daima oradaymış üzere karşıladılar. Daha uygunu olamazdı. Bilhassa bir sorun ortaya çıktığında, Tadic benimle günde üç sefer konuşuyordu. Herkes onu seviyordu. Kendisine tekrar teşekkür ediyorum. Mourinho ile konuştuğumda yanımdaydı, yardımcı oldu. Kostic de o denli, Dzeko da o denli. Hepsine teşekkür ederim. Mükemmel adamlar.

Bir gün çocukluk hayalin olan Barcelona’da oynamak ister misin?

Kızılyıldız her vakit benim için 1. Sıradaydı. Barcelona ise çocukluk hayalim. Televizyondan Messi’yi, Ronaldinho’yu, Xavi ve Iniesta’yı izliyordum.