Kurtulmuş, “İsrail’in bölgedeki hücumları sona ermeli, müzakereler ve diplomasi yine başlamalıdır. Mevcut memleketler arası sistem bir yol ayrımında. Çok merkezli bir dünyaya gerçek geçişe şahit oluyoruz. Adil ve kalıcı bir barış için aktif bir askeri caydırıcılığın yanı sıra kıymetlerimize ve unsurlarımıza daha güçlü bir bağlılık gerekmektedir” dedi.
“NATO, barış ve adalet perspektifini daha da güçlendirmelidir” diyen Kurtulmuş, şunları söyledi: “Kılıçlar olmadan yapılan antlaşmalar yalnızca kelamdan ibarettir ve dünyayı garanti altına alma gücüne sahip değildir. Kurallar ve unsurlar olmadan ise kılıç, denetimsiz güç ve despotizmin bir aracı haline gelir. Ukrayna ve Filistin, kurallar ve prensiplerin mi yoksa kaba kuvvetin mi galip geleceğinin bir testi olacaktır.” Ukrayna konusunda rehberlik eden kıymetler ve prensiplerin Filistin için de geçerli olması gerektiğini tabir eden Kurtulmuş, “Müttefiklerin Gazze’deki soykırım kampanyasına verdikleri cılız reaksiyon, NATO’nun bölgedeki ortakları nezdindeki güvenilirliğine ziyan vermektedir” diye konuştu. Bu durumun Batı’nın ikili standartla hareket ettiği algısını güçlendirdiği de Kurtulmuş’un vurguları ortasında yer aldı.