Irak asıllı, İngiltere’de yaşayan doktor Muhammed Tahir, İsrail’in bombardımanı altındaki Gazze Şeridi’ne yaralıları tedavi etmek için 2 haftalığına istekli gitmişti. Lakin kahraman doktor, Netanyahu hükümetinin Refah Hudut Kapısı’nı kapatması nedeniyle 7 ay boyunca Gazze’de kaldı. Tahir, Gazze’de bulunduğu müddet boyunca atakların gölgesinde yaralıları tedavi etti. 19 Ocak’ta ilan edilen ateşkesle birlikte İngiltere’nin başşehri Londra’ya döndü. Gazze’nin kahramanı, Irak’ın gurur kaynağı, dünya için umut haline gelen Dr. Tahir, Gazze’de yaşadıklarını anlattı.
CNN Türk Dış Haberler Muhabiri Rabia Asel Atmaca’ya çarpıcı açıklamalarda bulunan Dr. Tahir, “Gazze, hayatımda hiç hayal etmediğim bir deneyim” tabirini kullandı.
Dr. Tahir, hastaları ve yaralıları tedavi ederken bombaların düştüğü Gazze’de yaşadıkları hakkında şöyle konuştu:
“Gazze, hayatımda hiç hayal etmediğim bir tecrübeydi. Yapmam gerekiyordu ya da yaşamam gerekiyordu. Fakat durum o kadar vahimdi ve bitmek bilmeyen bir cinayetti ki, gitmek zorunda hissettim kendimi. Bir doktor olarak, insanlara yardım etmek için eğitilirsiniz. Ve natürel ki, beşerler olarak, acı gördüğümüzde, buna son vermek isteriz. Gazze’deki tecrübem, üç misyondu. Yedi ayımı içeride geçirdim. Yaklaşık 1200 prosedür uyguladım. Her türlü insan acısını gördüm. Güney’de çalıştım. Kuzey’de, birkaç hastanede çalıştım. Ve bana o denli geliyor ki, Gazze, savaşın dünyanın geri kalanı tarafından terk edildiği bir yer. Bayanların ve çocukların her gün katledildiği bir yer ve dünyanın geri kalanı bundan mutlu görünüyor ve bunu durdurmak istemiyor, ya da en azından hükümetler. Ve işte meydan okuma bu: Hükümetlerimizi, bizi temsil etmesi gereken insanları nasıl motive ederiz?”
Gazze’deki son durumu tanım eden Dr. Tahir, İsrail’in saldırılarının bölgedeki “sağlık sistemini çökertmek için” olduğunu şu sözlerle vurguladı:
“El-Şifa hastanesini ziyaret ettim. Aslında savaşın birinci yarısında yıkılmıştı. Ve oraya gittiğimde, büsbütün bombalanmıştı. Enkaz halindeydi. El-Şifa’nın iki büyük binası yanmıştı. Ultrason makineleri ve tansiyon aletleri üzere elektronik ekipmanlar bile yok edilmişti. Yani, bunları neden yok ediyorsunuz? Neden? Bu makinelerde neden kurşun delikleri var? Bu büsbütün sıhhat sistemini çökertmek için. Ve buna karşın, Gazze halkı El-Şifa’yı tekrar ayağa kaldırmaya çalıştı. Ve sonra biraz daha kuzeye gidiyorsunuz ve Baptist hastanesi olan Uygar Hastanesi’ni görüyorsunuz; nispeten inançlıydı zira biliyorsunuz, Hristiyan ilişkili, yakınında bir kilise var lakin geçen gün direkt bir atak yapıldı ve yok edildi. Eczanesi ve laboratuvar hizmetleri yok edildi. Ve sonra örneğin Endonezya hastanesine gidiyorsunuz, yeniden direkt hücuma uğruyorlar. Ve artık bu sefer jeneratörleri yok ettiler. Gazze’de gördüğünüz şey, İsraillilerin bu hastanelere saldırması, onları yok etmesi. Gazze halkı onları hayata döndürmek için ellerinden geleni yapıyor. İsrailliler ise Gazzelileri tekrar bombalıyor ve tekrar yok ediyor. Odak noktası Gazze halkının hayatta kalma yeteneğini kırmak.”
Dr. Tahir, ateşkesin akabinde İngiltere’ye döndüğünü belirtti ve şu anki hislerine ait şu açıklamayı yaptı:
“Ateşkes sağlandıktan sonra savaşın sonuna kadar yanlarında kalacağıma kelam vermiştim. Ve biz, son olduğunu düşündüğümüz anı yaşadık. Ve aslında dünyayı dolaşıyordum zira Gazze’deyken, şu anda arkadaşlarım, meslektaşlarım, doktor meslektaşlarım ve hemşire meslektaşlarım olan beşerler – aslında bilinmeyen kahramanlar, ben değil, onlar – bana, ‘Doktor Tahir, dünyaya çıktığında, dünyaya başımıza gelenleri anlatmalısın ve acıyı anlatmalısın. Çocukların nasıl katledildiğini anlat. Bayanların nasıl yok edildiğini anlat. En fecî yaralara sahip beşerlerle dolu koğuşları anlat.’ dediler. Acı içinde çığlık atıyorlar, irin ve enfeksiyon yığınları içinde oturuyorlar. Zira antibiyotikler yok, ağrı kesiciler yok, gerekli araçlar yok.”
Dr. Tahir ayrıyeten, başta İspanya ve İngiltere olmak üzere Avrupa ülkelerinin yaptırım kararlarına şu sözlerle kıymetlendirdi:
“Elbette, İngiltere siyasetindeki son gelişmeleri bu hususta memnuniyetle karşılıyoruz. Biliyorsunuz, bir tarafta birçok kişi bunun çok az, çok geç olduğunu söylüyor. Yani, nihayetinde hala Gazze üzerinde casus uçakları uçuruyorlar. Hala İsrail’e silah satıyorlar. Tam bir yaptırım süreci yok. Özgür ticaret mutabakatıyla ilgili müzakereleri durdurma tehdidi var.”