Süper Lig 2024-25 döneminin şampiyonu Galatasaray oldu. Sarı kırmızılılar, 25. Defa kupayı kazandı.
Galatasaray, 25. Şampiyonluğun akabinde 5. Yıldızı da formasına yazdırmaya hak kazandı. Cimbom bu şampiyonlukla birlikte gelecek dönem UEFA Şampiyonlar Ligi’nde uzunluk göstermeyi de hak etti.
Sarı kırmızılıların unutulmaz anılar yaşadığı şampiyonluk gecesi sonrası Hürriyet Spor yazaıları Uğur Meleke, Banu Yelkovan ve Fırat Aydınus, hem Kayserispor maçını kıymetlendirdi hem de Galatasaray’ın şampiyonluğunu kaleme aldı. İşte o değerlendirmeler…
Uğur Meleke’nin yazısı…
Galatasaray bir final yapma ustası!
Benim bu meslekte 20’nci dönemim. Bu 20 dönemin 10’unda Galatasaray şampiyon olmuş, yani öbür tüm kadroların toplamı kadar.
Bence en az bunun kadar çarpıcı bir diğer ayrıntı da, bu 20 dönemde yarışın içinde varlarsa daima şampiyon olmaları. Son 20 yılda sadece 2 sefer ikinci olmuşlar ve o iki dönemde da aslında tam olarak yarışın içine girememişler. Ersun Yanal’ın 2014 Fenerbahçe’si çok erken kopmuştu. Sergen Yalçın’ın Beşiktaş’ı da dönemin son 5-6 haftasına bayağı avantajla girmişti. Yani son 20 yıl için şu cümleyi kurarsak sanırım yanılmış olmayız: Galatasaray yarışın içindeyse şampiyon oluyor. Final yapmayı çok güzel beceriyor.
Bir diğer dikkat cazip ayrıntı da şu: Galatasaray son çeyrek yüzyılda oynadığı 8 Türkiye Kupası finalinin tamamını kazanmış. Bir UEFA Kupası finali oynamış, kazanmış. Bir Avrupa Harika Kupa oynamış, kazanmış. 21’inci yüzyılın Galatasaray’ı, bir final ustası. Bu dönem bir defa daha kanıtladı bunu.
SÜPER LIG OSIMHEN SEZONU
Tabii makro planda Galatasaray’ın final yapma maharetinin yanına mikro planı, yani son 3 yılın doğrularını da not etmek gerek:
1-) Okan Buruk, Harika Lig’de üç dönemi tamamlayan tek teknik yönetici. Sarı-kırmızılılar, Okan Buruk idaresinde bu 3 dönemde oyun anlayışı departmanında elbet ki bir devamlılık sağladı. Ezeli rakibi Fenerbahçe’yse 3 dönemde adeta 3 benzemezle (Jesus, Kartal ve Mourtinho ile) çalıştı.
2-) Galatasaray’ın oyuncu takımı manasında da bir devamlılığı kelam konusu. Sarı-kırmızılı takımda 9 futbolcu (Muslera, Barış, Yunus, Abdülkerim, Kaan, Torreira, Mertens, Berkan ve Icardi) 100 maç barajını aşmış ya da kıyısında.
3-) Galatasaray son 3 dönemin üçünde de ligin en yeterli santrforuna sahipti. En yüksek parayı santrfora harcadı, en yüksek maaşı o bölgeye verdi. Ve iki dönem Icardi, bu yıl da Osimhen şampiyon yaptı Galatasaray’ı. Ligin yakın geçmişime bakarsanız, Mario Gomez’de, Bafe Gomis’te, Andreas Cornelius’ta da bu gerçeği görürsünüz. Ligin en güzel santrforuna sahipseniz, yarışta sizi bir adım öne çıkarıyor bu faktör.
Banu Yelkovan’ın yazısı…
Bir şampiyonluktan çok ötesini kazandı!
Galatasaray, birbirine sırtını yaslayan aidiyet hissi harikulâde yüksek bir kadro.
Ziraat Türkiye Kupası zaferine UEFA Kupası 25. yıldönümü kutlamasını ekleyen, onu Kayserispor maçındaki şampiyonluğa bağlayan, oradan 19 Mayıs’a köprü kuran Galatasaray, bu kuvvetli ve manalı dönemdeki kutlamalarını ligin kalan haftalarına da yayarak bugüne kadar görülmemiş zincirleme bir kutlamaya imza atacağa benziyor. Maça saatler kala tribünleri dolduran taraftarın mı yoksa alandaki ekibin mı daha coşkulu olduğunu kestirmek sıkıntı.
GALATASARAY KARARLIYDI
Maç başladığında Galatasaray, bastırmaya başlıyor. Meğer rakip Kayserispor, 28 Ocak’ta grubun başına geçen Jakirovic sonrası ligde kalma gayesinden üst sıralara gözünü diken ve korkulan bir ekipti. Fenerbahçe’yle 3-3 berabere kalarak şampiyonluk yarışının belirleyici ekiplerinden biri olan rakibin hafife alınacak bir tarafı yok fakat Galatasaray şampiyonluk kutlamaya kararlıydı. Maçın birinci golü, maç öncesi el emeği göz parıltısı örgü bebeğini armağan eden köylü teyzeden seremoniye çıkan çocuklara ve orta ara patlayan ‘Taraftar çıldırdı Odimhen’i istiyor’ tezahüratının kadar birden fazla şeyin öznesi Nijeryalı yıldıza ilişkin. Çabucak her maç, kayıtlara geçen gollerinden fazlasını ofsayta takılan öbür durumlarıyla da izletiyor. Hem kendisi hem taraftar için unutulmaz bir döneme imza atıyor.
DÜNYADA ÇOK AZ KADRO BU KENETLENMEYi BAŞARABiLiR
Dünyada çok az ekip, geçmişiyle bugünü Galatasaray’ın yaşadığı kadar iç içe yaşar. Çok az kulüp, formasını giyen çabucak herkesi sonsuza dek bu ailenin bir kesimi yapar. Galatasaray, bugün alanda Türkiye’de bir birincisi başarıyor ve 25. şampiyonluğunu formasına beşinci yıldız olarak asıyor olabilir fakat bunu yaparken Osimhen’in rekoru kırmasına en çok bir evvelki rekorun sahibi Jardel’in sevindiği, Hagi ve Popescu’nun tribünde olduğu, Melo’nun her maçta okyanus ötesinden ileti yolladığı, neredeyse tüm çocukların Galatasaraylı olduğu bir ortamla başarıyor.
RAKAMLARLA ANLATILAMAYACAK BiR MUVAFFAKİYET HiKAYESi
Bir dönemin çok ötesinde bir dönemde, bir şampiyonluğun çok ötesinde bir şampiyonluk kazandı Galatasaray. Sayılarla, kupalarla, istatistiklerle anlatılması eksik kalacak bir öykü yazdı. Birbirine sırtını yaslayan, birlikte üzülen, birlikte güçlenen, birlikte hayal kuran Okan Buruk ve öğrencileri, bu aidiyet hissiyle, yalnızca bugün değil, dünden bugüne sarı kırmızı formayı ıslatmış tüm oyuncuların ismine, gelecekte terleteceklere bile yeni bir çıta koydu tahminen..
Fırat Aydınus’un yazısı…
5 yıldızın ve şampiyonluğun sahibi Galatasaray!
Şampiyonlukta herkesin katkısı oldu kesinlikle. Fakat Buruk, Muslera, Sanchez, Torreira, Osimhen 5. yıldızın mimarıydı.
Her zamanki başlangıcını yapamasa da 20. dakikadan sonra Galatasaray dönem klasiğine döndü. Kurduğu baskı sonucu sonuç alamadığında devreye Gabriel Sara ve Galatasaray’ın duran toplardaki başarısı devreye girdi. Sara‘nın kornerden yaptığı ortada, kalması için pankartlar açılan Osimhen’in başıyla Galatasaray 1-0 öne geçti. Bu golden 3 dakika sonra kurulan baskı ve Kayserispor defansının yanlışı Barış Alper ile ikinci golü getirdi.
Tutan Muslera, engelleyen Sanchez, orta alanda yıpratan Torreira ve Lemina, oyun kilitlendiğinde kilidi açan duran top ustası Sara, atanı Barış Alper ile Osimhen… Aslında baktığımızda bu futbolcuların bu maçta yaptıkları dönem uzunluğu Galatasaray’ın muvaffakiyetinin özeti.
Bu ortada yalnızca tutan değil Muslera atan da oldu bu karşılaşmada. Her ne kadar atanları uygun olsa da Galatasaray’da geldiğinden beri Muslera faktörü ve şampiyonluklardaki katkısının ne kadar üst düzeyde olduğu dün bir defa daha ortaya çıktı. Maç berabere giderken 21. dakikada yaptığı kurtarış her şeyi anlatıyordu. Bundan 10 dakika sonra Kayseri’nin Galatasaray’ın üzerine geldiği, net konumlar yakaladığı anlarda Sanchez’in devreye girerek kestiği toplar şunu net olarak gösterdi; evet çok büyük oynasa da şampiyonluğu yalnızca Osimhen’in üzerinden okumamak gerek.
ŞAMPiYONLUĞUN FOTOĞRAĞI
İkinci yarı Galatasaray birinci yarıya oranla daha düzgün gözüktü. Birinci kısımda Kayseri’nin kaleye geldiği konumları göz önüne alırsak, ikinci 45 dakika prestiji ile buna da müsaade vermeyen ve şampiyonluk maçından keyif alarak oynayan Galatasaray gördük. Son vuruşlarda daha dikkatli olunsa fark 70. dakikaya kadar daha da açılabilirdi.
Galatasaray ismine şampiyonluk fotoğrafı; penaltıyı gole çevirdikten sonra saha içi saha ve dışı tüm futbolcuların Muslera’ya koşup sarılmasıdır. Bu imaj futbolcuların kendisine hem hürmeti hem de muvaffakiyetlerde katkısının ne derece olduğunun delili oldu. Okan Buruk, Muslera, Sanchez, Torreira, Osimhen… Şampiyonlukta herkesin katkısı oldu kesinlikle. Ancak dönem geneline bakıldığında bu 5 kişi 5. yıldızın mimarıydı.
VAR’A BIRAKMAMALIYDI
Ali Şansalan’a gelince… Artık bunu alanda sen ver. Bu penaltıyı VAR’a bırakma. Hele senin tecrübendeki hakem için alanda çözmen gereken net ve açık bir penaltıydı Aslında bu durumda dönem uzunluğu ceza alanı içinde hakemlerin spesifik kararları VAR’a bırakma alışkanlığının bir tezahürü-fotoğrafı oldu.