CNN Türk’te yayınlanan Hakan Çelik’le Hafta Sonu programına konuk olan Demirören Medya TV Grup Başkanı Murat Yancı, programda özetle şunları söyledi: “Diziler aslında Türkiye’nin stratejik ileri savunma çizgileri bence. Dizi diplomasisi dediğimiz bir kavram, bunu ben çok sık kullanıyorum. Çok evvelden mesela ‘Geceyarısı Ekspresi’ dünyadaki imajımızı bozmuştu lakin artık geldiğimiz noktada yurtdışına gittiğimizde inanılmaz büyük bir sempati, Türkiye’ye yönelik müspet bakış açısı var.

CEZAYİR’DE TÜRKÇE KONUŞAN ÇOCUKLAR

Cezayir’e gitmiştik. Sokakta yürürken birkaç gazeteci Türkçe konuşuyoruz ve Cezayirli 10-15 yaş ortası kızlı-erkekli çocuklar etrafımızı sardı. Bizden daha âlâ Türkçe konuşuyorlar. Dedik ki ‘Türk müsünüz?’ Türk olmadıklarını söylediler. Pekala ‘Türk okuluna mı gidiyorsunuz?’ ‘Hayır.’ ‘Peki nereden Türkçe öğrendiniz?’ diye sorduğumuzda büsbütün Türk dizileri sayesinde öğrendiklerini söylediler. Kanal D’de yayınlanan bütün dizilerin tamamını, oyuncularıyla biliyorlar. Yalnızca Cezayir değil dünyanın neresine gidersek gidelim bu türlü bir şey oluştu. Bu, bizim oradaki insanların bakışını değiştirdiğimizi gösteriyor. Milyonlarca insan dünyanın dört bir tarafında Türkçe öğreniyor. Bu çok değerli bir şey.

DİZİ İHRACATINDA BİRİNCİ ÜÇTEYİZ

Bu dal aslında o kadar değerli ve değerli ki turizm çarpanı var. Dizilerdeki yerleri görmek istiyorlar. Dünyanın dört bir köşesinden beşerler geliyor, döviz bırakıyor. Dizideki aksesuarı, mobilyayı, kıyafeti internet üzerinden sipariş ediyorlar. Bu türlü bir katma bedel tesiri var. 1 milyar dolara yaklaşıyor ve dünyada dizi ihracatında birinci üçteyiz. Hasebiyle bu çok kıymetli stratejik bir dal haline geldi.

BATI İŞGALİ BAĞLANTIYLA BAŞLAR

Benim daima söylediğim bir şey var: ‘Batı işgali her vakit bağlantıyla başlar.’ Hollywood bizim irtibat alanlarımızı büsbütün işgal etti lakin son yıllarda Türkiye bu dizilerle bunu kırmaya başladı. Bu geldiğimiz nokta birçok ülkeyi rahatsız ediyor. Bir trend yakaladık ve birçok ülkenin de gıptayla baktığı bir noktaya geldik. Münasebetiyle bu noktada bizim vatandaş olarak da ülke olarak da bu kesimi olabildiğince çok desteklememiz lazım. Daha fazla dizi üretilmesini teşvik etmemiz lazım. Bu diziler yurtdışında bizim ismimize diplomasi yürütüyor. Bizim öykülerimiz üniversal. Arap bölgesindeki insan da Latinler de Avrupa da kendini bulup, içselleştirebiliyor. Bizim insan tiplemelerimiz her tipolojiyle örtüşebiliyor. Oradaki insan seyrederken kendisinden bir şey buluyor, hissediyor. Tekniğimiz ileri bir noktaya geldi. Dizilerin mühletleri çok tartışılıyor lakin artan maliyetler dizileri bu müddetlerde yapmayı mecbur hale getirdi. Bizim seyircimiz bu mühletleri seviyor.

MÜZİK DİZİLER İÇİN ÇOK ÖNEMLİ

Dizi için yazılmış, bestelenmiş müzikler var. Hepimizin aklında kalan dizi müzikleri var; mesela Yargı’nınki. Bir taraftan senaryo çok kıymetli. Kanal D dizisi Yargı, Emmy mükafatını aldı. Dizilerimizin memleketler arası başarılara imza atması bizi çok memnun ediyor.
Uzak Kent için Sezen Aksu’nun kaleminden çıkan modül var. Ben de her dinlediğimde etkileniyorum. Diziye de müspet tesir yaptı.
Yeni devirde sürprizlerimiz olacak. Kanal D izleyicisinin seveceği yeni diziler geliyor.”