Bir zamanların çocuk oyuncusu şimdi kızlarıyla bu evde yaşıyor
Kanal D izleyicileri için birinci defa meskeninin kapılarını açan Ersubaşı huzurlu yuvasını gezdirdi.
Krem ve toprak tonlarının hakim olduğu salon epeyce ferah ve geniş.
Köşe koltuk ve ahşap sehpanın yer aldığı salonda altı kişilik yemek masası ve bir de büfe bulunuyor.
Ortamı yeşillendiren büyük bir çiçek, toprak tonlarında fon perde salonu tamamlıyor.
İki kızıyla birlikte yaşayan Ersubaşı meskende çok fazla nesneye yer vermemiş.
Yatak odasında ise beyaz renkler hakim. Ferah ve ışıl ışıl oda da bir dolap ve çok sayıda kozmetik eseri yer alıyor. Genç oyuncunun takıları da dikkat çekiyor.
Kızları ve kendisi için bir odayı kıyafetlerine ayıran Ersubaşı iki büyük gardırop dizayn etmiş.
Pembe ve cam kapaklı iki büyük dolap birbirinden renkli ve ışıltılı kıyafetlerle dolu.
Temiz, nizamlı ve açık tonlardan oluşan mutfakta beyaz bir yemek masası bulunuyor. Ersubaşı burada hünerlerini sergiliyor.
25 yıldır buradayım… Usta oyuncu 5 oda 1 salon meskeninde kedileriyle yaşıyor!
Kariyerine 1964 yılında “Cilalı İbo ve Kırk Haramiler” sinemasıyla başlayan Zerrin Arbaş, sayısız dizi ve sinema projesinde rol alarak isminden uzun yıllar kelam ettirdi.
Son olarak Kanal D ekranlarında yayınlanan efsane dizi Aşk-ı Memnu’da ‘Hülya’ karakterine hayat veren Arbaş, uzun bir ortadan sonra kamera karşısına geçti. Meskeninin kapılarını Evrim Akın’a açan usta oyuncu lüks ve sanat galerisini andıran konutuyla göz doldurdu.
Zerrin Arbaş’ın Kemerburgaz’da bulunan villası 5 oda bir salondan oluşuyor. Kendisi burada kedileriyle yaşıyor.
Salona girer girmez baharı anımsatan pembe çiçekli ve karşılık duran iki adet kanepe dikkat çekiyor. Öteki köşede ise cam bir yemek masası bulunuyor.
Ünlü ressam Avni Arbaş’ın kızı olan sanatçı babasının tablolarını büyük bir ihtimamla meskenin her köşesinde sergilemiş.
Salona kış aylarında yakmak için şömine ve klasik mobilyalar başka bir hava katıyor.
Daha evvelden Tarabya’da oturan usta oyuncu, Göktürk’e taşınma kıssasını izleyicilerle paylaştı; ‘Önceden emlak ofisim vardı, Tarabya’da oturuyordum. O konutum yol yalısıydı. Orada 11 senem geçti. Arkadaşım burada orman meskeni aldı. O büyük bir hevesle anlattı, ‘git gör’ dedi. Ben de buraya geldim, bir mesken aldım. Nükhet Duru ile tıpkı gün konut aldık. 25 yıldır buradayım. 20 yıldır da bu meskende oturuyorum’
Yeşillikler içinde yaşayan Arbaş yatak odasını ise kendi zevkine nazaran döşemiş… Geniş ve ferah yatak odasında birinci göze çarpan gömme dolap. Yatak odasında kahve rengi ve yeşilin tonları hakim.
Misafir odasında ise pembe tonlar ön plana çıkıyor. Duvarlarda yeniden kıymetli tablolar bulunuyor. Çift kişilik yatak, açık renk şifonyer odayla ahenk içinde.
Henüz 35 yaşındayken kalp krizi sonucu vefat eden kızı Derya Arbaş’ın elbiselerini konuk odasında saklayan Zerrin Arbaş hislerini şu sözlerle ifade etti; ‘Sanki benim kızım burada yaşıyor. Amerika’daymış üzere hissediyorum. Bana uygun elbiselerini giyiyorum. Doğmuşuz hepimiz bir halde bir yerlere gideceğiz’
Evini gezdirmeye devam eden usta oyuncu son olarak mutfağını izleyicilerle paylaştı. Tüm odalarda olduğu üzere mutfakta da geniş ve ferah ortam ön plana çıkıyor. Kahve ve mavinin ahengi dikkat çekiyor. Duvarlarda tablolar ve nesneler bulunuyor.
AŞK-I MEMNU YETERLİ BİR HATIRA
Uzun bir ortadan sonra Aşk-ı Memnu dizisiyle ekrana dönen oyuncu o devri şu sözlerle anlattı: Yazılan rol naif bir insandı. Bana ‘siz oynar mısınız’ diye teklif geldi. Ansızın kendimi Aşk-ı Memnu setinde buldum, uygun bir hatıra. Herkesin çok izleyip sevdiği bir işte. Ben son dönemde katıldım.
O KONUT VEHBİ KOÇ’UN YAZLIK EVİ
O konut 35 yıldır Vehbi Koç’un yaşadığı yazlık mesken. Aşk-ı Memnu takımı hoş mesken ararken onlara bu meskeni göstermiş oldum. Onlar dediler ki ‘Biz bu diziyi burada çekelim.’ O konut bir anda Aşk-ı Memnu konutu oldu. Hatta orada bir güvenlik vardı, konutu görmek için para teklif ediyorlardı.
Aşk-ı Memnu’da herkesle uygun anlaşıyordum. Geçmişimiz de olduğu için Nebahat hanımla daha yakındık. Kıvanç’a da bayılıyorduk, Beren Saat’e de o denli. Direktörümüz de pek yeterliydi. Düzgün bir takımdı ve de başarılı oldu.
