Göteborg Üniversitesi ve “Voice of the Ocean” araştırma merkezinden bilim insanları, Rusya’nın doğal gazını Avrupa’ya taşıyan Kuzey Akım boru çizgilerindeki sızıntıların yayıldığı alanda, su altı robotlarıyla metan konsantrasyon düzeylerini ölçtü.

İncelemeler kapsamında, boru sınırlarından sızan metan gazının büyük çoğunluğunun deniz yüzeyine ve atmosfere yanlışsız yükseldiği, bir ölçüsünün da yüzeyin altında kalarak okyanus akıntılarıyla Baltık Denizi’nde dağıldığı tespit edildi.

Bilim insanları, bilhassa Eylül 2022’de boru çizgisindeki patlamayı takip eden birinci vakitlerde, Baltık sularındaki metan düzeyinin olağanın yaklaşık 1000 kat üzerine çıktığını ortaya koydu.

Araştırmanın muharrirlerinden “Voice of the Ocean”da misyonlu bilim insanı Martin Mohrmann, yapılan ölçümlerden yola çıkarak metan gazının, Danimarka’nın doğusundaki Zealand kıyılarından Polonya’nın Gdanks Körfezi’ne kadar Baltık Denizi’nin güneyinde geniş çapta yayıldığını söyledi.

Mohrmann, “Tüm Baltık Denizi’nin yüzde 14’ünden fazlasının olağanın en az 5 kat üzerinde metan düzeyine maruz kaldığını iddia ediyoruz.” dedi.

 

BÖLGEDEKİ DENİZ MUHAFAZA ALANLARI SIZAN GAZDAN ETKİLENİYOR

Bilim insanları, yapılan ölçümlerden yola çıkarak metanın, Baltık Denizi’nde nasıl dağıldığına ve nerelere ulaştığına dair bir model oluşturdu.

Buna nazaran okyanus akıntılarının, gazı, deniz ekosistemlerini, biyolojik çeşitliliği ve doğal kaynakları korumak hedefiyle belirlenen 23 farklı deniz muhafaza alanına taşıdığı belirlendi.

Araştırmanın müelliflerinden Göteborg Üniversitesi Deniz Bilimleri Departmanından Bastien Queste, metan emisyonundan olumsuz etkilenen alanların model yardımıyla kolay kolay tespit edildiğini, gelecekte Baltık Denizi ekosistemlerinde yaşanacak rastgele bir sıkıntıya müdahalenin kolaylaştığını belirtti.

Çalışmanın ayrıntılarına “Nature” mecmuasında yer verildi.