Kallas, AB Komitesinde Türkiye’nin aday ülke olarak Birliğin yeni finansman aracı Avrupa Güvenlik Hareketi’nin (SAFE) bir modülü olmasıyla ilgili soruyu yanıtladı.
“AB’de güvenlik ve savunma konusunda aldığımız kararlar masaya çok fazla yeni para getiriyor” diyen Kallas, “Bu üye ülkelere kredi alma yahut ortak tedarik, ortak projeler yapmak için kredi alma kaldıracı sağlıyor. Aslında bunun manası hem parayı almak hem de Türkiye gibi ortaklarımızla iş birliği yapmak” dedi.
Kallas, Avrupa ülkelerinin savunma satın alımlarını yüzde 60 ABD’den yaptığını belirterek “Bu da Ukrayna savaşında gördüğümüz üzere kendi savunma sanayimizi güçlü hale getirmemiz gerektiği manasına geliyor. (SAFE doğrultusunda) Birlikte tedarik yapabileceğimiz yerler var, Türkiye üzere ortak ülkelerle Avrupa savunma endüstrisi için tasarlanmış araçlar var” diye konuştu.
“Şimdi Türkiye, aday ülke olarak, Avrupa ülkeleriyle ortak projeler için SAFE kredilerine erişime de sahip.” diyen Kallas, “Türkiye’yi katiyen güvenlik alanında bir aktör olarak görüyoruz” sözünü kullandı.
İSTANBUL’UN DÜNYA DİPLOMASİSİNDEKİ ÖNEMİ
Kallas, İsrail’in İran’a atakla başlayan duruma da değinerek “Elbette, Orta Doğu’daki bu savaş son derece kaygı verici. Birçok öge var. Nükleer tesislere ataklar kaygı yaratıyor” dedi.
İran’la ilgili olarak diplomatik tahlilden yana olduklarını vurgulayan Kallas, İran’a yaptırımların tekrar gündeme gelmesinin gündemde olduğunu, öbür yollar bulunması için de eforlarının sürdüğünü söz etti.
Kallas, “Türkiye’nin rolüne gelince, İstanbul birçok toplantının yapıldığı yer oldu. Bu yüzden herkes bu arabuluculuk için minnettar” değerlendirmesini yaptı.