Ravil Tagir’den Spor Arena’ya özel açıklamalar: 3 büyüklerden teklif vardı! Fenerbahçe’de forma giymek isterim

Altınordu FK alt yapısından yetişip Başakşehir’e transfer olan ve bir devir Westerlo’da kiralık forma giyen Ravil Tagir, dönem başında Birleşik Arap Emirlikleri kulübü Al Jazira’ya transfer oldu.

İlk döneminde kupa kazanan genç futbolcu, hem ülkeyi hem de ülkenin futbola olan düşkünlüğünü kıymetlendirdi. 23 yaşındaki futbolcu, Westerlo’da oynadığı süreç ve Fenerbahçe ile ilgili açıklamalarda bulundu. İşte Ravil Tagir’in röportajı…

Spor Arena’dan herkese merhaba. Birleşik Arap Emirlikleri’nde oynayan birinci ve tek Türk futbolcu Ravil Tagir özel röportaj konuğumuz. Güzel geldin.

Hoş buldum.

Nasılsın?

İyiyim teşekkür ederim siz nasılsınız?

– Yeterliyim bende teşekkür ederim. Dönem bitti, tatildesin. Nasıl geçiyor tatilin?

Evet dönem bitti ancak tatilde bitmiş oldu. Yaptık tatilimizi şu an çok ağır bir kampın içerisindeyiz. Arkadaşlarımla birlikte çok düzgün çalışıyoruz yeni döneme, damga vurmamız gerekiyor.

– Dönem başında Birleşik Arap Emirlikleri kulübü Al Jazira ile 3 yıllık bir mukavele imzaladın. Birinci ve tek Türk futbolcusun orada oynayan. Transferin nasıl gerçekleşti?

Evet birinci Türk futbolcuyum. Değişik bir his, mutlulukta verici bir his. Ve gittiğimde nitekim çok düzgün bir sevgi ve hürmet gördüm. Kendi açımdan da yeterli bir izlenim bıraktığımı düşünüyorum. Bir nevi de Türk futbolculara bir kapı açmış oldum. Transfer süreci de biraz sallantılı olmuştu aslında biraz gerilimli geçmişti benim için. Olağanda Belçika’ya gidecektim her şey okeydi, hocayla konuşmuştum gidiyordum. Son anda bu türlü bir olay çıktı Başakşehir ve Al Jazira anlaştı. Ve bende bu türlü bir karar aldım. Şu an memnunum, inşallah gelecekte ne olur bilemiyorum onu Allah gösterecek.

– Bir de birinci döneminde Birleşik Arap Emirlikleri Lig kupasını kazandın. Birinci kupanı da kazanmış oldun orada. Neler hissediyorsun?

Evet nitekim kupa kazanmanın memnunluğu başkaymış. Keşke daima kupa kazanabilsek. O denli arkadaşlarımızda var ancak… (gülerek)
O an annemde tribündeydi. Maç bittikten sonra, son düdükten sonra annemin o sevincini görmek hakikaten her şeye bedeldi. İnşallah bu türlü başarılara imza atmaya devam edebilirim. Çok şahane bir histi.

– Stoperde Türk taraftarların, bilhassa Beşiktaşlı taraftarların yakından tanıdığı bir isimle bir arada oynuyorsun: Elneny. Onunla bir arada oynamak sana neler katıyor? Elneny’i bize biraz anlatabilir misin?

Tabii Mo ile hakikaten güzel bir dostluğumuz var saha içinde. Çok deneyimli bir isim bildiğiniz üzere. Beşiktaş’ı da çok seviyor bu ortada bana daima söylüyor, Beşiktaş’taki anılarını anlatıyor. Nitekim yeterli bir insan ve bana daima alanda yardımcı olmaya çalışıyor. Edindiği deneyimleri daima bana aktarmaya çalışıyor. Bu da bana çok yardımcı oluyor doğal ki de. O yüzden karakterini seviyorum ve bana çok yardımcı olmaya çalışıyor.

– Pekala ülkeye alışabildin mi?
Ülkeye, birinci uçaktan indiğimde hakikaten inanılmaz bir sıcak karşılaşmıştı beni. Yani demiştim çok güç geçecek maçlar lakin yavaş yavaş alışılmış alışıyor insan. Ülkenin nizamı nitekim yeterli çok inançlı, çok rahat bir ülke. Tahminen de yeterli mi bilmiyorum lakin beşerler için hayatı çok kolaylaştıran bir ülke. Tahminen tembellik yaratabilir bu lakin hakikaten güzel, yeterli bir ülke. Ben alıştım hakikaten.

– Biraz futbol üzerinden değerlendirelim ülkeyi. Ülkenin futbola olan düşkünlüğünü 1 ile 10 ortasında puanlasan nasıl puanlarsın?
Aslında futbola düşkünlüğünü biraz daha arttırması gerekebilir biraz daha fazla olabilir ben o yüzden 5-6 diyorum. Umarım ilerleyecektir diye düşünüyorum zira sahiden yeterli bir yatırım alıyor orası. Umarım istenilen düzeye gelir taraftar olarak.

– Türk futbolculara tavsiye edebileceğin bir ülke mi?
Tabii ki de şu an çok yeterli bir yatırım alıyor, çok gelişmekte olan bir lig. Arabistan’dan sonra geliyor doğal. Birçok arkadaşım var konuştuğum natürel ben onlara anlatıyorum ligin kalitesini, hayatı… İnşallah tek Türk olmakta aslında zorlayıcı olabiliyor. O yüzden birkaç Türk arkadaşım gelse üzücü olmaz.

– Harika sen büsbütün alışmışsın, çokta benimsemişsin o vakit orayı. Yaptığın tercihten ötürü kendinde söylediğin üzere memnunsun o vakit.

Evet memnunum şu an. Gelecekte ne olur bilmiyorum daima birlikte göreceğiz onu.

– Birazcık saha içine girelim. Bu dönem iki gol attın. Stoper olarak gol atmak hani bir forvetin gol attıktan sonra hissettiği farklı bir stoper oyuncunun gol attıktan sonra hissettiği farklı. Sen bu iki golden sonra neler hissettin?

Tabii ki de gol atmak hakikaten çok büyük keyif verici bir şey. Tüylerin diken diken oluyor, tüm grup arkadaşların sana geliyor. Ancak bir de bunun şöyle bir kısmı var, bütün futbolcular yapar bunu. Maçtan evvel hayal ederler, o hayal ettiği golü atmak çok daha keyif verici bir şey. Sahiden seviyorum yani umarım daha fazla gol atabilirim ve bu duyguyu daha çok yaşarım.

– Bu iki golü hayal etmiş miydin?
Evet ikinci golü hayal etmiştim. Birincisi daha çok biraz talihe üzere oldu lakin takipçilik diyelim ona da…

– Biraz geçmişe dönelim. Altınordu FK alt yapısından çıktın, 2.5 milyon euroya Başakşehir’e transfer oldun. O devir seni isteyen başka Süper Lig kulüpleri de var mıydı?

O vakit hakikaten çok fazla talep vardı hem Avrupa’dan hem Türkiye’den. O vakit 18 yaşından da daha altta olduğum için 17 yaşında olduğum için yurt dışı transferi yapamıyordum. Bu durumda da Türkiye’den Başakşehir benim için en güzel proje olarak gördüm o yüzden o tercihi yaptım. Süreç istediğim üzere gitti mi gitmedi mi o ayrıntılar farklı fakat yaşadığım her şey için pişman değilim her şey yaşanması gerekiyordu esasen. O yüzden şu an önüme bakıyorum.

– Pekala o Süper Lig kulüplerini öğrenebilir miyiz?
3 büyüklerden vardı alışılmış ki de bu ayrıntıya girmeme gerek var mı bilmiyorum (gülerek).

– Neden olmadı?
O devirler, Altınordu’dan daha evvel gidenler vardı ve orada pek forma talihi bulamadıklarını gördüm. O yüzden tercih etmedim ancak çok büyük kulüpler natürel ki ve kolay değil. Genç olarak gitmekte kolay değil. O yüzden Başakşehir’de bana bir proje sundu ben o projeyi beğendiğim için bu türlü bir tercih ettim.

– Bir periyot Westerlo’da kiralık forma giydin. Birçok Türk futbolcuyla bir arada forma giydiniz orada. Kolaylık sağladı mı Türk futbolcularla Belçika’da bir arada oynamak?
Tabii ki de. Bu benim birinci Avrupa serüvenimdi. O yüzden Türklerin olması çok daha kolaylaştırdı oraya adaptasyonumu. Birinci yılımda nitekim çok yardımcı oldular. Sinan abi, Halil abi, Muhammed. Çok düzgün bir ortamımız vardı sahiden samimiydi. İkinci sene de esasen Emin ile Doğucan geldi. İkinci sene de ben onlara yardımcı oldum diyelim. Türklerin olması nitekim işi kolaylaştırıyor. Ancak alıştıktan sonra zati şu an tek başımayım Türk yok. O yüzden insan alışıyor Türk olmayınca da lakin hoş oluyor doğal Türkler olunca da.

– Evet birazcık da transfer diyelim. Şu anda yaz transfer dönemindeyiz. Senin de ismin Muhteşem Lig’den Fenerbahçe ile anılıyor. Ne düşünüyorsun, duydun mu bu haberleri? Fenerbahçe’de forma giymek ister misin?

Yani doğal ki de gördüm haberleri fakat bu iş bildiğiniz üzere çok dinamik. O yüzden ne olacağı hiçbir vakit aşikâr olmaz. Fenerbahçe çok büyük bir kulüp bence birden fazla futbolcu orada forma giymek ister. Ben de isterim alışılmış ki de. Ancak şu anda kesin bir şey yok. Ne olacağını daima birlikte göreceğiz ben çalışmalarıma devam edip sonucunu Allah’a bırakacağım olursa olur çok keyifli olurum.

***

Şimdi Quizlere geçelim.

-Süper Lig’de kendi konumunda en beğendiğin isim?
Davinson Sanchez.

-Rakip ekiplerde seni en çok zorlayan oyuncu?
Gift Orban.

– En yeterli oynadığın maç?
En güzel oynadığım maç… Belçika’da birkaç maçım vardı Leuven’e karşı gol attığım maçlar. 2 maçta da gol atmıştım onları söyleyebilirim.

– En çok etkilendiğin stadyum?
Beşiktaş Stadyumu ve Galatasaray Stadyumu. Lakin Beşiktaş’ı seçeceğim zira o maçta oynadım o yüzden o atmosfer inanılmazdı. Saha içinde olmak doğal daha farklı.

– Kesinlikle gidilmeli dediğin yer?
Barcelona.

– Hayatının art planında çalan müzik?
Moduma nazaran değişiyor ya sahiden bir müzik yok.

– Şu sıralar hangi müzik?

Şu sıralar memnunum ancak bir müzik aklımda yok.

– En keyifli olduğun an?
İlk profosyonel kontrat imzaladığım an ve birinci ulusal kadroya çağırıldığım an.

– Tahammül edemediğin insan tipi?
Yalancı ve çıkarcı beşerler.

– Futbol dışında izlemekten en çok keyif aldığın spor kolu?
Basketbol ve tenis diyebilirim.

– En şık giyinen ekip arkadaşın?
Şu an forvetimiz var Arjantinli Ramon Mierez onu söylerim şu an.
– Bir de ulusal ekipten alsak?
Milli ekipte daima kamp üstleri giydiğimiz için dışarıdan bir düşüneyim. Bertuğ diyeyim ya. Bertuğ Yıldırım yeterli giyiniyor.

– En makûs giyinen grup arkadaşın?
Milli gruptan bunu söylemeyeceğim fakat Al Jazira’dan söyleyebilirim. Çok seviyorum onu kusura bakmasın lakin Nabil Fekir. Ulusal grupta makus giyinen kimseyi görmedim.

– Futbolcu olmasan ne olmak isterdin?
Küçükken daima doktor olmak isterdim. Gerçekten çok çalışkan bir insandım o yüzden doktor olmak isterdim ama natürel erken başladım futbola.

– En sevdiğin yemek?
Her yemeği seviyorum lakin bir düşüneyim hakikaten inanılmaz bir mutfağımız var esasen. Mantı diyeyim ben.

– Özlüyor musun?
Çok özlüyorum natürel ki de.

– Türkiye’ye geldiğinde birinci yediğin şey ne oluyor?
İlk yediğim şey mantı olmuştu.

– Üstün Lig’e geri dönelim. Bu sezon ligi takip ettin mi?
Takip ettim nitekim yani inişli çıkışlı oldu üzere. Çokta güzel bir yıldı bence. Alışılmış iki ekip Fenerbahçe ve Galatasaray çok yeterli yarıştı. Tebrik ediyorum Galatasaray’ı da arkadaşlarımla da konuşmuştum esasen. Yeterli bir dönem oldu onlar için.

– Pekala Al Jazira’da kadro arkadaşların Üstün Lig’i takip ediyor mu?
Evet, benden çok takip edenler var. Çok seviyorlar bilhassa birkaç arkadaşım var Trabzonspor’u destekliyor. Var yani seviyorlar, görüyorum daima izliyorlar bizim maçları.

– Bir de basketbol ile ilgili bir sorum var. Bu dönem birinci defa Avrupa Kıtası dışında gerçekleşti final four heyecanı, Abu Dabi’de. Sen de Monaco – Olympiakos maçını takip ettin yanılmıyorsam. Nasıl buldun ortamı?
Atmosfer nitekim çok hoştu çok beğendim. Lakin keşke Fenerbahçe maçına gidebilseydim fakat denk gelmedi benim maçım vardı o yüzden onları da tebrik ediyorum hoş bir şampiyonluk elde ettiler.

– Son olarak, daha evvelki açıklamalarında bir Avrupa hayalin olduğundan bahsetmiştin. Şu an var mı o denli bir hayalin ve Avrupa’da hangi grupta forma giymek isterdin?

Tabii ki de daima hayallerim hedeflerim var. Hiçbir vakit bitmez, kimsenin bitmemesi gerekiyor esasen. Hedeflerim var lakin eskisi üzere açıklamayı tercih etmiyorum zira gerçekleşmediğinde insan hayal kırıklığına uğruyor. O yüzden bende kalsın diyeyim.

Çok teşekkürler katıldığın için. Diğer röportajlarda görüşmek üzere.