İranlılar evlerini terke zorlanıyor: Umarım yakında geri döneriz

BBC Türkçe’ye nazaran toplumsal medyanın Farsça konuşulan köşelerinde şu günlerde dokunaklı bir akım kelam konusu. ‘Evin son fotoğrafı’.

SON DERECE ZOR

Kapılarını kapatıp kentlerini terk etmek zorunda kalan İranlılar, toplumsal medyadan konutlarının son halinin fotoğrafını paylaşıyor. İsrail’in İran’a yönelik bombardımanı sürerken, başşehir Tahran’daki birçok kişi, yollar tıkanmış, yakıt kuyrukları uzamış olsa da kaçmaya çalışıyor. Geri döndüklerinde konutlarını yerinde bulup bulamayacaklarını bilmeden yola çıkıyorlar. Toplumsal medyada bir İranlı şöyle yazmış: “Sevdiklerimden kalan anıları ve temel muhtaçlıkları topladım, çiçeklerimi suladım ve yola çıktım. Şayet bir daha dönüp dönemeyeceğini bilmeden konuttan ayrılıyorsan… bu, dayanılmaz derecede güç.” Bir başkası ise “Evim hiç bu kadar hüzünlü olmamıştı. Geri dönüp dönemeyeceğimi bilmiyorum.” Öbür bir kullanıcı ise bilgisayar, kulaklıkların yer aldığı çalışma masasının fotoğrafını paylaşmış, altına da “Uğruna uykusuz kaldığım, saçlarımı ağartan şeylere veda ettim. Umuyorum ki döndüğümde hâlâ yerlerinde olurlar” notu düşmüş. Tahran’a üniversite ve iş hayaliyle gelen diğer bir yorumcu ise “Evdeki her şeyi sevgiyle ve emekle aldım, yerleştirdim. Sessizce veda ettim. Bir gün dönebilmeyi diliyorum” demiş.

TAHLİYE ÇAĞRILARI

İsrail ordusu, evvelki gün Tahran’ın kuzeyinde geniş bir alanın boşaltılması gerektiğini duyurdu. Sonrasında ABD Başkanı Donald Trump’ın da İran’ın muahedeyi kabul etmediğinden şikayet ederek “Tahran’daki herkes derhal tahliye edilmeli” diye paylaşım yapması başkentte tasayı arttırdı.

KİMİLERİ DE KALMAYI SEÇİYOR

İsrail’in birinci taarruzları, nükleer ve askerî tesisler ile üst seviye yetkilileri gaye almıştı. Fakat hücumların kapsamı genişledikçe başşehir Tahran tekraren vuruldu – üstelik bu akınların kimileri yerleşim alanlarını da içine aldı. Birtakım Tahranlılar ise kalmaya karar verdi. Yaşlı anne babaları, küçük çocukları, sıhhat sıkıntıları ya da gidecek yerleri olmadığı için. Kendini 40 yaşında ve iki küçük çocuk annesi olarak tanıtan bir bayan ise BBC’ye “Ben hiçbir yere gitmiyorum. Açık konuşayım: Artık o kadar yorgunum ki, gidip sonra döndüğümde her şeyin yıkıldığını görmek istemiyorum. Yıllardır çok çalıştım. Pandemisiydi, enflasyonuydu… Her şeye karşın. Bugün bulunduğum yere kolay gelmedim. Şayet her şey mahvolacaksa, çocuklarımla birlikte konutumuzla gitmeyi tercih ederim. Zira yine başlama gücüm kalmadı.”