10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü örnek konuşma metni 2024 | Öğretmen ve öğrenci için 10 Kasım günün anlam ve önemi konuşma metni örnekleri
10 Kasım Atatürk’ü Anma Günü örnek sunu metni araştırmaları artışa geçti. 10 Kasım, bu yıl pazar gününe denk geliyor. 10 Kasım Cuma günü tüm Türkiye’de saat 9’u 5 geçe sirenler çalacak, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk hürmet ve minnetle anılacak. 09.05’te iki dakikalık hürmet duruşunun akabinde sirenler çalar, beşerler bulundukları yerde hürmetle durur, bayraklar yarıya indirilir. Bu manalı günde, Atatürk’ün prensip ve inkılapları, ülkeye kazandırdığı yenilikler ve onun vizyonu yine hatırlanır. Atatürk’ü Anma Günü, Türk milletinin ona duyduğu minnettarlığı ve bağlılığı simgeler. İşte 10 Kasım Atatürk’ü Anma konuşma metni örnekleri…
10 KASIM ATATÜRK’Ü ANMA GÜNÜ ÖRNEK KONUŞMA METNİ 2024
SAYIN OKUL MÜDÜRÜM, PAHALI ÖĞRETMEN ARKADAŞLARIM, SAYIN MİSAFİRLER, SEVGİLİ ÖĞRENCİLER
Bugün 10 Kasım…
Bugün hüzünlüyüz…
Bugünün manası bir diğer bizim için…
Bugün burada Atatürk’ün ortamızdan ayrılışının 84.yıldönümü münasebetiyle toplanmış bulunuyoruz.
Büyük lider, fikir ülkü ve yapıtlarıyla bağımsızlığımızdan tarihimize, lisanımızdan sanatımıza ve benliğimize kadar en gerçek fikirlerin ve en sıcak hislerin içinde ortamızda daima yaşayan bir başkandır.
Çocukluğumda tanıdım onu, başarılı bir öğrenciydi, azimliydi, emsallerinden farklıydı.
Gençliğimde, bir millete olduğu üzere bizlere de örnekti, önderdi.
Şimdilerde ise Mustafa Kemal ATATÜRK’ün ne kadar büyük insan olduğunu daha yeterli anlıyorum.
Onu öğrencilerime tanıtıp anlatabilmenin değerini çok daha güzel biliyorum.
Bunun için sizlere onun birkaç özelliğinden bahsetmek istiyorum…
O, gittiği her vilayette, birinci ziyaretini okullara yaparak, öğrencilere ve öğretmenlere verdiği bedeli göstermiştir.
O, bir çiftçinin yanında çiftçi, halkın sıkıntılarını dinlerken içten ve sıradan bir insan üzereydi.
O, Toroslarda keçisini otlatan bir Yörük için özgürlük, Hindistan’dan Afrika’ya kadar olan milletler için bağımsızlık sembolüydü.
Böyle bir başkanın değerini bilmek, onu anlamak, yolunda gitmek asla güç değil.
Sevgili öğrencilerim,
Siz kendiniz tanıyın, kendiniz araştırın, kendiniz örnek alın onu.
Türk Milletini ayağa kaldıran, kimlik kazandıran, hem milliyetçi, hem de halkçı olan bu kahramanı, daha uygun anlayın.
10. yıl nutkunda el yazısıyla yazıp sonradan çizdiği cümlesinde şöyle diyor Atatürk:
‘BENİ HATIRLAYINIZ’ . Tüm ömrünü verdiği milletinden bunu bile istemeyi uygun görmeyip üzerini çizen, büyük istekli insan ve büyük önderimizin aziz anısı önünde hürmetle eğilirken “SENİ HİÇ UNUTMADIK Kİ HATIRLAYALIM” diyorum.
10 KASIM KONUŞMA METNİ ÖRNEĞİ
Kıymetli meslektaşlarım, Sayın veliler ve değerli öğrenciler:
Bugün 10 Kasım Ulu Başkan Mustafa Kemal Atatürk”ün ortamızdan bedenen ayrılışının 82. Yıl dönümü. Evet bedenen bir ayrılış bu. Çünkü O, ülküleriyle, niyetleriyle ve bize kazandırdıkları ile 85 yıldır ortamızda. Ve birçok yıllar ortamızda olmaya devam edecek.
Kıymetli meslektaşlarım: Atatürk”ü anlamak, O”nun çizdiği çağdaşlık yolunda ilerlemek, geleceğin Türkiye”sini ortaya çıkarmak ve genç kuşaklara O”nu ve ülkülerini aktarmak konusunda bizlere büyük vazifeler düşmektedir. O”nun çizgisinden sapmadan, daima gelişen ve yenilenen bir Türkiye ortaya çıkarmak için O”nun prensiplerini kavratmamız bir gerekliliktir. Bu prensipler doğrultusunda hareket eden, vatansever, dürüst, çalışkan ve maksatları olan kuşaklar sizlerin ellerinde form bulacaktır.
Sayın veliler: Atatürk bu vatan için yaptıkları ile her vakit bir rol model olmuştur. O, tarihin tozlu sayfalarına hapsedilmeye çalışılan bir toplumu ayağa kaldırmış ve zafere olan inancını milletine aşılamıştır. İnsanları hayata bağlayan şey inançlarıdır. İnandığımız ölçüde var oluruz ve inançlarımızı gerçekleştirme uğraşımız bizi biz yapar. Münasebetiyle, geleceği şekillendirmek ve inandığı yolda emin adımlarla yürüyen evlatlar yetiştirmek de sizlerin emeğiyle olacaktır. Eğitimin temelinde aile vardır. Atatürk”ün çizdiği bu yolda yürüyebilmemiz için toplumun temel çekirdeği olan ailelere ve idealist ebeveynlere muhtaçlığımız olduğu da bir gerçektir. Bizler evlatlarımıza sahip çıkarak, onlara vatan ve bayrak sevgisini aşılayarak, bir bütünün parçalanamaz kesimleri olduğumuzu kavratırsak daha güçlü bir Türkiye oluşturabiliriz.
Ve sevgili öğrenciler: Atatürk”ü sevmek demek O”nun izinde yılmadan yürümek demektir. Ulu Liderimiz Mustafa Kemal Atatürk yaşadığı her devirde genç jenerasyonlara değer vermiştir. Gayeleri olan ve bu maksatlara emin adımlarla yürüyen genç jenerasyonlar inşa etmeyi arzulamıştır. Bu noktada sizlere düşen misyon; O”nun hedeflediği gelişmiş, çağdaş ve güçlü Türkiye için, kurduğu Cumhuriyete sahip çıkarak, çalışkan, dürüst, ahlaklı ve vatanını seven birer birey olmaktır. Bu bahiste bizim sizlere olan inancımız tamdır.
Sayın veliler, değerli meslektaşlarım ve pahalı öğrenciler; sözlerime burada son verirken Ulu Başkanımız Mustafa Kemal Atatürk”ün şahsında, bu vatan uğruna canlarını seve seve feda eden aziz şehitlerimizi sevgi, hürmet ve minnetle anıyor, hepinizi selamlıyorum. Ulu Allah bu vatanı ve bu milleti korusun. Amin.
10 KASIM ÖĞRETMEN KONUŞMASI
Sayın Okul Müdürüm, Bedelli Öğretmen arkadaşlarım, Sayın misafirler, Sevgili Öğrenciler
Bugün 10 Kasım…
Bugün hüzünlüyüz…
Bugünün manası bir diğer bizim için…
Tarih 10 Kasım 1938, Türkiye Cumhuriyeti Kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK’ün ortamızdan ayrılışının 85. Yıldönümü.
Çocukluğumda tanıdım, başarılı bir öğrenciydi, azimliydi, emsallerinden farklıydı.
Gençliğimde örnekti, bir millete olduğu üzere bizlere de, önderdi.
Şimdilerde ise Mustafa Kemal ATATÜRK’ün ne kadar büyük insan olduğunu daha uygun anlıyor ve onu öğrencilerime tanıtıp anlatabilmenin ehemmiyetini çok daha uygun anlıyorum.
İyi günlerimizde unuttuğumuz, sıkıntı ve dertli günlerimizde ise fikirlerinin ilaç, kendisinin birleştirici rolüne sarıldığımız bir Başkan.
Birkaç özelliğinden bahsedeceğim…
O, gittiği her vilayette, birinci ziyaretini okullara yaparak öğrencilere ve öğretmenlere verdiği kıymeti göstermiştir.
O, bir çiftçinin yanında çiftçi, halkın meselelerini dinlerken içten ve sıradan bir insan üzereydi.
O, Toroslarda keçisini otlatan bir Yörük için özgürlük sembolü.
O, Hindistan’dan Afrika’ya kadar olan milletler için bağımsızlık sembolü.
Hindistan Parlamento Heyet Başkanı şöyle söyler:
Atatürk, yalnız Türk Milleti’nin değil, özgürlüğü uğruna savaşan bütün milletlerin lideriydi.
O’nun direktifleri altında siz bağımsızlığınıza kavuştunuz.
Biz de o yoldan yürüyerek özgürlüğümüze kavuştuk.
Kıymet bilmek, onu anlamak, yolunda gitmek güç değil.
Sevgili öğrencilerim,
Siz kendiniz tanıyın, kendiniz araştırın, kendiniz örnek alın.
Türk Milletini ayağa kaldıran, kimlik kazandıran, hem milliyetçi hem de halkçı olan bu kahramanı daha düzgün anlayın.
Sevgili öğrencilerim,
Hepiniz bir Atatürk olabilirsiniz, ne olur onun üzere okuyun, onun üzere çalışın, onun üzere milletiniz için çalışın.
Tarih onu daima hatırlayacak, Trablus’tan Balkanlara, Çanakkale’den Suriye ve Filistin’e, Sakarya’dan Kocatepe’ye. Silinmez izlerin silinemez.
Ey önderim, ey liderim, ey gururum…
Seni seviyorum ve seviyoruz, seni özlüyorum ve özlüyoruz.
Şunu bil ki, bu milletin evlatları seni tanıdıkça kendilerinde kuvvet bulacaklar.
Ve; “En Büyük yapıtım dediğin Türkiye Cumhuriyetini” sonsuza kadar yaşatacaklar.
Bu his ve dileklerimle konuşmaya son veriyor ve diyorum ki
Ne Memnun Türküm Diyene!
Ruhun Şad olsun, Yerin Cennet Olsun.
10 KASIM GÜNÜN MANA VE EHEMMİYETİ KONUŞMA METNİ
Hatırlatmayın bana dokuzu beş geçeyi,
Hele puslu geçen o geceyi….
Söyletmeyin kasım isimli iki heceyi,
Bu benim en büyük yasım.
Bu Ata’mın öldüğü tarih, 10 Kasım.
Sayın müdürüm, sayın müdür yardımcım, değerli öğretmenlerim, değerli veliler ve sevgili arkadaşlarım.
Hayatının en son anına kadar ülkesine hizmet etmiş olan eşsiz devlet adamı, büyük kumandan Ulu Başkan Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ün, ortamızdan ayrılışının 85. Yılında, O’nu artarak devam eden büyük bir hasret, sevgi ve hürmetle anmak üzere toplanmış bulunmaktayız.
“Beni görmek demek, kesinlikle yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim hislerimi anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kafidir.” diyen Mustafa Kemal Atatürk, bugün ortamızdan ayrılmış, o çok sevdiği vatan toprağına kavuşmuştur. Lakin O’nun fikirleri, hayal ve hasretleri, unsur ve ihtilalleri, mefkureleri ve niyetleriyle yaşamakta ve yaşamaya da devam edecektir. Kahraman Türk halkı ile birlikte kurduğu Cumhuriyet ve elde ettiği bağımsızlık, O’nun bu vatana en büyük ikramıdır. Bu yüzden Atatürk asla ölmeyecek, kalplerde ve dimağlarda yaşamaya devam edecektir.
Mensubu olduğu Büyük Türk Milleti’ni sonsuz bir aşkla seven ve kısacık hayatı içine yüzyılları sığdıran Mustafa Kemal, milleti için her türlü zorluğa katlanmış ve kendini halkına adamıştır. Onun “Ben, gerektiği vakit en büyük armağanım olmak üzere, Türk milletine canımı vereceğim” kelamı, milletini ne kadar çok sevdiğini göstermektedir.
Sevgili arkadaşlarım; Atatürk’ü sevmek demek O’nun izinde yılmadan yürümek demektir. Ulu Liderimiz Mustafa Kemal Atatürk, yaşadığı her devirde genç kuşaklara kıymet vermiştir. Gayeleri olan ve bu gayelere emin adımlarla yürüyen genç jenerasyonlar inşa etmeyi arzulamıştır. Bu noktada sizlere düşen vazife; O’nun hedeflediği gelişmiş, çağdaş ve güçlü Türkiye için, kurduğu Cumhuriyete sahip çıkarak, çalışkan, dürüst, ahlaklı ve vatanını seven birer birey olmaktır. Bu hususta tüm arkadaşlarımızın tıpkı inançta olduğuna inanıyorum.
O, daima Türk milletine güvendi ve inandı. Tarihte büyük devletler kuran, tarihe taraf veren, tarihi okumaktan çok yazmayı seven, yüksek bir medeniyet düzeyine sahip olmuş Türk milletinin büyüklüğüne inanmış ve Türklüğü ile daima gurur duymuştur. Kahramanlık, vatan sevgisi, bilim ve fenne bağlılık, sanata paha verme üzere üstün özelliklere sahip Aziz Türk ulusunun, çağdaş dünya içinde yer alacağına inandı. Bunun için çabaladı. Kurtuluş Savaşı’nın akabinde söylediği “En büyük davamız, en uygar ve gelişmiş, refah içinde bir millet olarak varlığımızı yükseltmektir.”sözü bunu kanıtlamaktadır.
Sevgili arkadaşlar,
Atatürk, toplumun her kısmını kucaklayan bir halk adamıydı. Köylüsüne, çocuğuna, gencine, öğretmenine, sanatkarına, atletine, bayanına, askerine ve yaşlısına… Özcesi toplumun tüm kısmına kıymet vermiş ve takviye olmuştur. O, tam manasıyla bir halk adamıydı; zira daima halkı için uğraşmış, halktan birisi üzere davranmıştır. Onun “Benim için en büyük makam ve ödül, Türk milletinin bir ferdi olarak yaşamaktır.”sözü de bunu ispatlar.
Bugün, bizlere düşen vazife, Atatürk’ün yolundan, yüzümüzü geleceğe dönmek, ufkumuzu geniş, gayelerimizi büyük tutmaktır. Bunun için, 10 Kasım’ları aydınlık geleceğimize yönelik atılımlarımızın esin kaynağı haline getirmeliyiz. Onun hayalleri ile yaşamalı, davalarını yaşatmalıyız.
Bu his ve fikirlerle Cumhuriyetimizin kurucusu, büyük devlet adamı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını bir kere daha rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz.
Aziz ruhun şad olsun. Rahat uyu CEDDİM…
10 KASIM ATATÜRK’Ü ANMA GÜNÜ ÖRNEK KONUŞMASI
Kurumumuzda;
Büyük Başkan Mustafa Kemal ATATÜRK ve bu vatan uğrunda gözlerini kırpmadan canlarını feda etmiş tüm şehitlerimiz için hürmet duruşu ve ardından İstiklal Marşı okunarak ortamızdan ayrılışının 85’nci yıl dönümünde Mustafa Kemal Atatürk anılmıştır.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu ve çağdaş Türkiye’nin mimarı olan Büyük Başkan Mustafa Kemal Atatürk’ün 10 Kasım 1938’de ebediyete intikal edişi elbet ki Türk milletini derin bir hüzne boğmuştur. O’nun ani ve apansız ayrılışı bütün Türk halklarını da derinden etkilemiş, dünya üzerinde geniş bir yankı uyandırmıştır.
Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatının çabucak akabinde dünya başkanları tarafından yapılan bütün açıklamaların ortak noktası, O’nun dünya üzerinde yetişmiş çok az bir dahi oluşu, büyük devlet adamlığı ve dünya milletlerine örnek olabilecek çalışmaları olmuştur.
Mustafa Kemal Atatürk, yenilikçi ve ileriyi görebilen özellikleri yanında tıpkı vakitte büyük bir kumandandır. Türk Kurtuluş savaşına taraf vermiş, milleti ile birlikte “ya istiklal ya ölüm” parolası ile hareket ederek, zaferin kazanılmasında en büyük hisse sahibi olmuştur.
Büyük Lider Atatürk, Kurtuluş Savaşı sonrası elde edilen muvaffakiyetin kâfi olmadığını düşünerek yapılması çok güç olan birçok ihtilaller gerçekleştirmiştir.
O’nun Türk milletine en büyük armağanı Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmak olmuştur.
Gerçekleştirdiği ihtilaller ile Türk milletine çağ atlatmış, Türkiye Cumhuriyeti’nin dünya ülkeleri ortasında saygın bir hale gelmesini sağlamıştır.
Hayatının en son anına kadar ülkesine hizmet etmiş olan bu büyük insan; “Benden sonra beni benimsemek isteyenler bu temel mihver üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar” demek suretiyle kurduğu cumhuriyete sahip olunmasını ve çok çalışılarak bilimde ileri bir düzeye çıkılmasını istek ve temenni etmiştir.
İşte, 10 Kasım’lar bu yüzden milletçe tuttuğumuz yasa karşın; Atatürk’ün fikirlerinin daha âlâ anlaşılarak tatbik edileceği günler olmalıdır.
Bu his ve fikirlerle, Ceddimizin en büyük emaneti olan Türkiye Cumhuriyeti’ne her istikameti ile sahip çıkacağımıza kelam vererek ortamızdan ayrılışının 82. yılında, Ulusumuzun yüreğinde ölümsüzleşen, Büyük Lider Mustafa Kemal ATATÜRK’ ü bir kere daha sevgi ve hürmetle anıyor, yüksek anısı önünde hürmetle eğiliyor ve şükranlarımızı sunuyoruz.
Aziz ruhun şad olsun.
