“Daha çok bitkisel protein olan kuru baklagilleri tüketebilirsiniz. Sıvı tüketiminde tekrar çay, kahve, sıvının çok fazla yerini tutmaz” halinde konuşan Diyetisyen Gamze Söylemez, “Bu yüzden çay, kahve içilecekse, daha açık tüketilmemeli, demli tüketilmemeli ve yemeklerden yarım saat sonra tüketilmelidir. Bu kısma da ehemmiyet veriyorum. Her sofrada kesinlikle koyu yeşil yapraklı zerzevatları bulundurmalısınız. Zeytinyağlı sebzelere ehemmiyet vermelisiniz. Havalar ısınıyor. Bahar aylarının, mevsim zerzevatları çok çok yoğunlukta. Bu yüzden bunları da sofralarda kesinlikle bulundurmalısınız. Ramazanda bilhassa kahvaltı, iki orta öğün ve bir ana öğün demiştik. Kahvaltımızı konuştuk. Orta öğün olarak daha çok bitkisel proteinlerden koyu, yeşil yapraklı zerzevatları bulundurabilir. Süt, ayran tüketebilir. Fındık, badem, ceviz üzere yağ tohumları da orta öğünlere de dahil edebilirsiniz. Tekrar cilt elastikiyeti için cildin parlaklığı için de meyveleri kullanabilirsiniz. Bilhassa koyu renkli meyvelerin, antioksidan kapasiteleri çok yüksek olduğu için meyvelerde kesinlikle orta öğünlerde tüketilmelidir. Akşam yemeğinden sonraki tüketilen orta öğün olarak da genelde bizim toplumunuzda tatlı tüketimi çok fazla oluyor. Daha çok kuru meyvelere yönelebilir bireyler. Kuru kayısı, kuru hurma, kuru incir üslubu, kuru meyvelerde tatlı muhtaçlığımızı kıymetli ölçüde azaltacaktır” diye konuştu.

“Çocukların şeker tüketimine dikkat “

Ramazan Bayramı’nda bilhassa çocuklara çok fazla çikolata ikramlarında bulunulduğuna dikkat çeken Söylemez, “Buradan da uyarmış olalım. Çocuklarınıza daha çok şekeri olmayan, daha doğal şekerli meyve suları ikram edebilirisiniz. İçerisinde rafine şeker eklenmeyen meyve suları çocuklarınızın büyüme gelişiminde ve beyin gelişiminde de değerli ölçüde farklılık gösterecektir. Daha çok şekerlerden fazla kendi mesken imali sütlü tatlılarınızı ikram edebilirsiniz. Burada da bu türlü birazcık daha tabuları yıkmış olabiliriz diye düşünüyorum. Daha dikkatli olursak zira beslenme temelinde çocuklarla devam eden bir şey. Çocukları nasıl yetiştirirseniz ilerleyen devirlerde yetişkinlerde bu noktada daha şuurlu ilerleyeceğini düşünüyorum” dedi.

“Daha çok sütlü ve meyveli tatlılar tercih”

Ramazan Bayramı’ndaki tatlı tüketimi en çok karşılaştıkları sorulardan birisi olduğunu söyleyen Söylemez, kelamlarına şöyle devam etti, “Burada dikkat edilmesi gereken kurallardan birisi daha çok sütlü tatlılar tercih edilmeli. Şerbetli tatlılar kan şekerini süratli yükselttiği için süratli da düşürebilir. Bu yüzden bilhassa kronik hastalığı olan şeker, diyabet usulü, tip bir tip iki diyabet hastaları, kolesterol sorunu olanlar, bilhassa hamile danışanlarıma da çok bilhassa bu hususta ihtarlarda bulunuyorum. Daha çok sütlü ve meyveli tatlılar tercih edebilirsiniz. Yemeklerden en azından iki saat sonra sindirim tamamlandıktan sonra tatlı tüketirseniz metabolizma manasında sizin için daha kolay olacaktır. Kronik hastalığı olanları burada bilhassa uyarmak istiyorum. Lütfen yemeklerden çabucak sonra ya da çok fazla porsiyonlarda tatlı tüketmeyin. Birkaç konuta davete gidiyorsanız en azından bir iki adedini seçip bunları da güne bölerek tatlı tüketimini bu biçimde tamamlayabilirsiniz. Her tatlı tüketiminden sonra bol bol su içme ve antrenman yaparak en azından sindirimini kolaylaştırmaya yardımcı olabilirsiniz.”