Galatasaray’ın Dinamo Kiev beraberliği sonrası Okan Buruk’a eleştiri: ‘Geç kaldı! Maç Rus ruletine döndü’

Galatasaray, alanında Dinamo Kiev’le 3-3 berabere kalırken Ukrayna grubu, bu dönem birinci puanını Rams Park’ta Galatasaray’dan aldı.

Galatasaray, UEFA Avrupa Ligi’nin 7. haftasında Dinamo Kiev’i ağırladı. Avrupa Ligi’de hiç kaybetmeyen Okan Buruk idaresindeki Cimbom, taraftar takviyesini gerisine alıp kazanmak istiyordu lakin 3 puanı alamadı. Maçı baştan sona üstün götüren Galatasaray, kalesini gole kapatamadı ve alandan 3-3’lük eşitlikle ayrıldı.

Galatasaray’ın golleri; 6. dakikada Davinson Sanchez, 21. dakikada Abdülkerim Bardakcı ve 53. dakikada Victor Osimhen’den (P) geldi. Konuk ekibin sayılarını ise 44. dakikada Vladyslav Vanat, 68. ve 81. dakikalarda Andriy Yarmolenko kaydetti. Temsilcimiz, 30 Ocak Perşembe günü deplasmanda Ajax ile karşılaşacak ve küme etabını tamamlayacak.

Hürriyet müelliflerinden Galatasaray değerlendirmesi

Hürriyet müellifleri Uğur Meleke ile Banu Yelkovan, Sarı-kırmızılı temsilcimizin UEFA Avrupa Ligi’ndeki Dinamo Kiev mağlubiyetini bugünkü köşe yazılarıdan kıymetlendirdi. İşte o yazılar…

Uğur Meleke: Galatasaray maçı Rus ruletine çevirmemeliydi

Dinamo Kiev, Avrupa Ligi’nin sonuncusu, Ukrayna’nınsa başkanı. Elbette ülkelerindeki savaştan çok etkilendiler. Kendilerinin ve ailelerinin can güvenliğiyle ilgili telaş duymaları, yabancıların savaş olan bir coğrafyaya gelmek istememeleri bir yana, FIFA’dan da darbe aldı Ukrayna kadroları. FIFA, savaş nedeniyle Ukraynalı futbolculara tek taraflı fesih hakkı tanıdı lakin bu uygulamadan büyük darbe alan Dinamo-Shakhtar üzere kulüplerin ziyanını tazmin etmedi.

Dün Galatasaray’ın karşısına 7 tane 23 yaş altı futbolcuyla çıktı Dinamo Kiev. Fakat Avrupa Ligi’nin en tesirli gruplarından biri olan Galatasaray’a karşı oyunu çirkinleştirmediler, maçın başından sonuna kadar olumlu bir futbol oynadılar. Şöyle bir istatistik sanırım tezimi ete kemiğe büründürecektir: 22’nci dakikada 2-0 geriye düşene kadar tek bir faul dahi yapmamıştı Kievli futbolcular. Birinci 45 dakikayı da yalnızca 2 faulle tamamladılar.

Futbol enteresan bir oyun. 50’de ceza alanı içinde Tymchyk-Barış Alper çabasında hakem evvel Barış Alper’e kırmızı gösterdi. Temsilcimiz için negatif manada bir kırılma anı zannettik. Sonra VAR müdahalesiyle karar penaltıya döndü ve kart iptal oldu. Osimhen’in 50’de penaltıdan bulduğu golle bu sefer Dinamo Kiev’in fişi çekildi sandık hepimiz. Alandaki Galatasaraylılar da o denli zannetmiş olacaklar ki, 3-1’den sonra kolektif manada da, kişisel olarak da birçok can sıkıcı yanılgı vardı Seyrantepe’de.

Dün G.Saray, muhakkak kazanması gereken bir maçta altın pahasında 2 puan kaybetti ve bunu iki ana faktöre bağlayabilirim:

1 – Galatasaray 52’de golü bulduktan sonra oyun bir o kalede, bir bu kalede adeta bir Rus ruletine döndü. Tempo düşmedi, soğumadı maç. Kerem Demirbay’ı sokmakta geç kaldı Okan Buruk.

2 – Galatasaray’ın Ocak transferinde ön tarafa katiyetle desteğe gereksinimi var. Dün hem Barış, hem Yunus’un dakikalar geçtikçe mazotu azaldı lakin kulübede (Sallai de liste dışı olduğundan) alternatifi yok Okan Hoca’nın. İlerleyen tipler için desteğe muhtaçlığı var Galatasaray’ın.

iÇiMiZE ATEŞ DÜŞTÜ

Dün sabaha karşı Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’nde meydana gelen yangında hayatını kaybeden yurttaşlarımıza Allah’tan rahmet, acılı yakınlarına ve ulusumuza başsağlığı diliyorum.

Banu Yelkovan: Kaybedecek hiçbir şeyi olmayanlar kazandı

Dinamo Kiev, Galatasaray’ın geriye yaslanmasını âlâ kıymetlendirdi. Bu dönem Avrupa Ligi’nde oynadığı 6 maçın tamamı karşılıklı gollere sahne olan ve geride kalan maçlara attığıyla-yediğiyle 26 gol sığdıran Galatasaray, daha 6. dakikada Sanchez’in ayağından bulduğu erken golle buna devam etmeye niyetli olduğunu gösterdi. 22.dakikada Abdülkerim skoru 2-0’a getirdi.

G.SARAY MAÇIN BAŞINDA KENDi LiGiNDE Üzere RAHATTI

Sarı kırmızılılar kendi liginde önder, Avrupa Ligi’nde sonuncu Dinamo Kiev karşısında, Muhteşem Lig’de oynadığı rastgele bir maçtan daha rahat oynuyor üzereydi, gel gör ki yine tıpkı ligde son haftalarda olduğu üzere net konum bulmakta da zorlanıyordu. Birinci 45’i başlarında bitirdikleri anda, uzatma dakikalarında golü yediler. Bu gol, Malmö karşısında maçın uzatma dakikalarında yedikleri gol kadar acıklı olmasa da kolay gol yiyebileceğinin göstergesi oldu ve hiçbir tezi olmayan rakibe moral verdi.

YARMOLENKO FARKI

İkinci yarının başında, çok acayip bir konumda, ceza alanında elle oynadığı için ikinci sarı karttan oyun dışı kalan Barış Alper’in durumu VAR’dan penaltı olarak dönünce skor bir anda 3-1’e geldi. Fakat maç yeniden kopmadı. Galatasaray’ın geriye yaslanmasından cüret bulan ve Türk temsilcilerine karşı bahtı istatistikleri güçlü Kiev oyuna girdikten sonra maçın gidişini değiştiren Yarmolenko’nun ayağından evvel tek farka indirdi, sonra dakika 81’de yeniden onun ayağından beraberliğe getirdi ve Kiev bu maçta, geride kalan maçlarda attığı golün üç katını atmış oldu.

Galatasaray’ın kulübesinde bu türlü bir oyuncu bulamadığı için Okan Buruk maça bir türlü müdahale edemedi ve kaybedecek hiçbir şeyi olmadığı için rahat oynayan rakibi karşısında, son 8 bahtını 2 maçtır elinden kaçıran taraf oldu.