Kekemeliği yendi terapist oldu

Serdar Kılınçlar, Manisa’da yaşayan kasap bir anne ile bankacı bir babanın iki çocuğundan biri. 5 yaşında geçirdiği havalenin onda bıraktığı iz kekemelik oldu. İlkokul yıllarında akran zorbalığı ile tanıştı ve bu durum daha çok kekelemesine neden oldu.Lise çağında ergenliğin yanına bir de İngilizce öğrenme stresinin eklenmesi onu okulu bırakma noktasına kadar getirdi. Lakin rehber servisinin takviyesiyle bu kararından vazgeçerek lise eğitimini tamamladı. Üniversitede Pamukkale Üniversitesi Makina Mühendisliği kısmını kazandı. Birinci yıllar sıkıntısız geçti lakin mezuniyet yaklaşınca iş mülakatlarına girecek olmanın gerilimiyle kekemelik seviyesi en üst seviyeye ulaştı. İşte tam burada Serdar Kılınçlar hayatının akışı değiştirecek bir kararla kekemelikten kurtulmanın yollarını aramaya başladı. Lakin bu yollar çocukluğundan beri müddet gelen tedavilerden, terapilerden farklı olmalıydı ki hakikaten işe yarasın.

KEKEMELİĞİ NORMALLEŞTİRMEK
‘İlkokulda annemle her salı günü İzmir’e gidip kekemelik terapileri aldım” diyen Serdar Kılınçlar 23 yaşına geldiğinde kekemelikten nasıl kurtulduğunu şöyle anlattı: “Çocukluğumda ve gençliğimde gittiğimiz KBB doktoları, psikologlar ve pskiyatristlerin maalesef bir yararını göremedim. Bir mühlet geçtikten sonra annem alternatif metotlar bulmaya başladı. Birçok farklı sistem denedik lakin tekrar olmadı. 23 yaşıma geldiğimde İstanbul’da katıldığım bir terapide konuşmayı denetim altına almayı öğrendim. Lakin ‘kekemeliğe karşı duyarsızlaşma’ asıl tahlil oldu. Bu kekemeliği kabullenmek, ‘ben kekemeyim’ diyebilmek, insanlara bunu anlatabilmek, kendi kekemeliğinin taklidini yapabilmek, kekemeliği daha kolay hale getirmek demek. Bu usulün bir sonraki etabı ise kekemelikten kurtulmak.

ÖĞRENCİLİĞE DEVAM
Pamukkale’den mezun olunca Anadolu Üniversitesi’nde sosyoloji, İstanbul Üniversitesinde çocuk gelişimi okudum. İzmir Demokrasi Üniversitesi’nde formasyon aldım. Çocuk gelişimi mezunu ve formasyonlu olduğum için MEB’in açtığı kursarı da tamam layarak özel eğitim öğretmeni oldum. Artık de Tınaztepe Üniversitesi Sağlık Biİimleri Fakültesinde lisan ve konuşma terapistliği kısmı son sınıf öğrencisiyim.

KEKEMELERİN KISSALARI KİTAP OLDU
Bir gün yeniden kekemelik küme terapilerindeki sohbet sırasında yetişkin kekeme arkadaşlarıma ‘Bir kitapçıya gitseniz ve kekemelik üzerine bir raf görseniz, içinde nasıl bir kitap olsun isterdiniz’ diye sordum. Onlar da ‘bizim üzere kekemelerin muvaffakiyet kıssalarını okumak isteriz’ dediler. Buradan yola çıkarak ben de kekemelik konusunda farkındalık yaratmak istem. Kekeme olan arkadaşlarımızın hayallerinden vazgeçmemeleri ve umutlarını sürdürmeleri için kekemeliğini denetim altına almış 24 kişinin kıssasını yazdım. Zira çocuklar kekeledikçe içlerine kapanıyorlar. Hiçbir mesleği yapamayacaklarını düşünüyorlar. Meğer bizim gerçek öykülerimizde hemşirelerin hekimlerin hayat hikayesi var. Kekemeliğe farkındalık için kıssalardan birini de sinemaya dönüştürdük. ‘Ne hoş yapmışlar bu treni’ isimli bir sinemamız oldu. Hoş dönüşler aldık. Öteki yanda kitap, okulda öğretmenler için de takviye olacak bir kaynak. Kekemelik durumunda birçok öğretmen nasıl davranacağını bilmiyor.

KENDİ KENDİLERİNİN TERAPİSTİ OLUYORLAR
Kekemeklikte süreç ferdî terapilerle başlıyor. Çocuklar evvel hangi teknikleri nasıl kulanacaklarını öğreniyor. Sonra küme terapileri başlıyor ve öğrenciler yalnız olmadıklarını görüyor. yöntemİstatistiklere nazaran dünyada her yüz şahısta birinin kekeme. Bu durumda Türkiye’de 1 milyona yakın kekeme birey olduğunu söyleyebiliriz. Biz uyguladığımız terapiyle kekeme bireylerin kendilerinin konuşma terapistleri olmalarını sağlıyoruz.”

KEKEMELİK OLAĞAN KARŞILANMALI
Kekemeliğin genetik yatkınlık kaynaklı nörolojik bir sorun olduğuna dikkat çeken Kılınçlar, “Kekemelik aslında gözlük kullanmak kadar olağan karşılanmalı. Telaş, gerilim, endişe, özgüvensizlik kekelemeyi artırıyor. Kendimizi sakin huzurlu hisettiğimiz vakitlerde çok az kekeliyoruz. Anneler mesela ‘benim oğlum çok hoş konuşuyor ancak heyecanlanınca kekeliyor’ derler. Kekemeliği yüzde 100 yenmek mümkün değil lakin denetim altına alabiliyoruz. Alışılmış ki istisnalar var. Yüzde 100 yenenler olabiliyor. Ancak büyük çoğunluk için kekemelik denetim edilebildiğinde olumsuz şartlar ortadan kalkıyor” dedi.